25 Nisan 2013 Perşembe

Rüya Kaç saniye sürer

Bilim adamları rüyanın süresi üzerinde kesin bir sonuca varamadılar. Bir kısmı birkaç saniye sürdüğünü iddia ederken bazıları da saatlerce devam eden rüyaların mevcut olduğu fikrinde ısrar etmekteydiler. Bu tartışmalar devam ederken, Dr. B. Klein adında Amerikalı bir bilim adamı yardımcıları ile birlikte hummalı çalışmalara koyuldu. Gönüllü olarak seçtiği bazı kimseleri hipnotize ederek uyuttu. Belli bir süre sonra uyandırıp rüyalarını dinledi. Neticede, bir rüyanın yirmi saniyeyi geçmeyecek kadar kısa sürdüğünü tespit etti. İşin enteresan tarafı şuydu ki ; uyandırdığı gönüllüler üç beş saniye süren rüyalarını saatlerce anlatabiliyorlardı. Hatta bir kısmının rüyası yazılsa ortaya kalınca bir macera romanı çıkabilirdi. Dr. Klein yılmadan tecrübelerini sürdürdü. Bu iş üzerinde sarf ettiği pek çok mesai sonunda vardığı netice; en uzun rüyanın doksan saniyeyi geçirmediği idi. Bu konudaki çalışmaların ardı arkası kesilmedi. Chicago Üniversitesi uzmanlarından Dr. Kleitman ve öğrencisi Aserinsky 1953 yılında geniş çapta çalışmalara başladılar. Objektif deneylerini daha sonra nörofizyolojik sahada devam ettirdiler. Dr. Kleitman otuz yıldan beri kendisini rüyadan mahrum etme denemeleri yapmaktaydı. Fakat hiç bir zaman bir haftadan fazla tahammül gösterememişti. Otuz yıllık çalışması aradığı sonucu vermeyince başkaları üzerinde değişik denemeler yapmaya başladı. Deneyin sonunda , rüya esnasında kısa ve uzun süren süratli göz hareketlerine şahit oldu. Denemeye tabi tuttuğu kimseleri, göz hareketlerinin başladığı ve bittiği devrenin muhtelif bölümlerinde uyandırdı. Böylece her defasında kişilerin rüya görmekte olduğunu öğrenmiş oldu. Bu tespitin doğruluğunu ilim çevrelerine delilleriyle sunmak gereğini duydu. Ömrü boyunca hiç rüya görmediklerini iddia eden kimseleri toplayıp onlar üzerinde tecrübeler yaptı. Göz hareketlerinin başladığı anda uyandırdığı bu kimseler hayret ve şaşkınlık içinde ilk defa rüya gördüklerini söylediler. Dr. Kleitman bundan şu sonucu çıkardı. Herkes rüya görmekte, fakat bazı kimseler rüyalarını hatırlayamamaktadır. Rüyanın objektif olarak en kuvvetli delili ise uyumakta olan kimsenin süratli göz hareketleridir.

Rüya ile Amel edilir mi?

İnsanın sorumlu olduğu saha vardır. Bu da uyanıklık halidir. Yani insan uyanıklık halinde sorumludur, uyanıklık haricinde uyku ve baygınlık gibi yaptığı işlerden sorumlu tutulmamıştır. Dolayısıyla insan rüyasında yaptığı iş ve davranışlardan, söylediği sözlerden sorumlu değildir. Hatta bir insan rüyasında dinden çıkacak kelimeler söylese dinden çıkmış sayılmaz. Konuya bu açıdan baktığımızda ister olumlu ister olumsuz manada rüyalarla gelen haberler objektif bir değer ifade etmez. Bağlayıcı bir delil kabul edilemez. Rüya yorumunda rüyanın iyi ve isabetli yorumlanması esastır. Bundan dolayı da ruya yorumlayacak kişinin ehil olması şarttır. Rüyada Kur'an ve Sünnete aykırı ,ters bir durum olduğu takdirde bununla amel edilmesi mümkün değildir. Mesela rüyanızda size bir insanı öldürmeniz emrediliyorsa veya intihar etmeniz isteniyorsa bununla amel etmek söz konusu olamaz. Çünkü bir insanı öldürmek ve intihar etmek Kur'an-ı Kerimde ve Sünnette haram kılınmıştır. Bu rüyayı bir insan defalarca aynı şekilde görse yine de gördüğü rüyayla amel edemez ve Kuran ve Sünnet dışına çıkamaz. Kuran ve sünnette tespit edilen hükümler doğrultusunda amel etmek zorundadır. Bu gibi örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bununla beraber, rüyaların mübah meselelerde, rüyayı görene münhasır kalmak şartıyla, yönlendirici bir fonksiyonunun olduğu da kabul edilebilir. Yalnız bunun bile Kur'an ve sünnette ictihad edilerek çıkarılmış bir hüküm ölçüsünde ağırlığının olduğu söylenemez.

Rüyalar kayıt edilebilir mi?

RÜYA ELEKTRONİK CİHAZLARLA TESBİT EDİLEBİBİLİR Mİ? Dr. Kleitman, uykularını müşahede altında tuttuğu kimselerin (EEG) elektroensefalogranik ve (EKG) elektrokardiagramlarını cihazlarla tespite başladı. Bu çalışmaların sonucunda; rüyanın varlığına delil olarak gösterdiği göz hareketlerine , heyecana bağlı kalp atışlarını da ilave etmiş oldu.
EEG'nin verdiği sonuç oldukça dikkat çekiciydi. Rüyanın başladığı andan itibaren, ağır bir ahenk içinde devam eden uyku halini gösteren çizgiler ritmik bir hal alıyor, uyanıklık halindeki şekilleriyle cihazın kağıt şeridi üzerine kaydoluyordu.
Sekiz kişi üzerinde yapılan bu deneyler on gün devam etti. Her defasında elektronik cihazın kaydettiği eğri büğrü çizgiler dikkatle incelendi. Ve şu sonuca varıldı: Rüya, uykunun yüzde yirmilik bir bölümünü teşkil etmektedir. Bu durumda ; sekiz saat uyuyan bir insanın uykusunun ilk saati ağır ve rüyasız geçmektedir. Bundan sonraki on dakika içinde rüya görülmekte ve sonra yine bir buçuk saat sürecek ağır uyku devresi başlamaktadır. Sonra yirmi dakikalık bir rüya ve yine bir buçuk saatlik ağır uyku... Uykunun bundan sonraki kısmında ise otuz dakikalık bir rüya faslı daha vardır.
Nihayet yine uyku ve onu da uyanma takip eder.

Rüya ve İslam

İslam öe2limlerinden bazıları rüyanın, rüya melekleri tarafından gösterildiğine inanırlar. Bunun da insana rüyasında reföe2kat eden rüya meleklerinin, insan ruhuna reföe2kat ederek değişik yerlere götürülüp gezdirilmesi şeklinde olduğunu söylerler. Bu seyahat sırasında ruhun gördüğü olaylar, akıl veya zihin olarak tabir edilen hafıza tarafından kaydedilir, sonra yeri ve zamanı geldikçe veya uyandıktan sonra bir şekilde hatırlanır.

Rüya hakkında hemen herkes bir şeyler söylemiş ve özellikle İslam alimleri, rüya tabircileri ve filozoflara varıncaya kadar herkes, rüya üzerine değişik yorumlar yapmışlardır. Burada Risale-i Nur külliyatından Mektubat isimli eserde geçen ve üstat Bediüzzaman'ın naklettiği güzel bir rüyayı ve rüyalara ait bazı ilmi gerçekleri ifade eden bir bölümü nakletmek yerinde olacaktır. Şöyle ki:

"Bir zaman kalp ehli iki çoban varmış. Kendileri ağaç köe2sesine süt sağıp yanlarına bıraktılar. Kaval tabir ettikleri düdüklerini, o süt köe2sesi üzerine uzatmışlardı. Birisi "Uykum geldi." deyip yatar. Uykuda bir zaman kalır. Ötekisi yatana dikkat eder, bakar ki; sinek gibi bir şey, yatanın burnundan çıkıp, süt köe2sesine bakıyor ve sonra kaval içine girer, öbür ucundan çıkar gider, bir geven altındaki deliğe girip kaybolur. Bir zaman sonra yine o şey döner, yine kavaldan geçer, yatanın burnuna girer; o da uyanır. Der ki: "Ey arkadaş! Acayip bir rüya gördüm." O da der: "Allah hayır etsin, nedir?" Der ki: "Sütten bir deniz gördüm. Üstünde acayip bir köprü uzanmış. O köprünün üstü kapalı, pencereli idi. Ben o köprüden geçtim. Bir meşelik gördüm ki, başları hep sivri. Onun altında bir mağara gördüm, içine girdim, altın dolu bir hazine gördüm. Acaba tabiri nedir?" Uyanık arkadaşı dedi: "Gördüğün süt denizi, şu ağaç çanaktır. O köprü de, şu kavalımızdır. O başı sivri meşelik de şu gevendir. O mağara da, şu küçük deliktir. İşte kazmayı getir, sana hazineyi de göstereceğim." Kazmayı getirir. O gevenin altını kazdılar, ikisini de dünyada mesut edecek altınları buldular.

İşte yatan adamın gördüğü doğrudur, doğru görmüş, fakat rüyada iken ihatasız olduğu için tabirde hakkı olmadığından, öe2lem-i maddöee ile öe2lem-i manevöeeyi birbirinden fark etmediğinden, hükmü kısmen yanlıştır ki, "Ben hakiköee maddöee bir deniz gördüm." der. Fakat uyanık adam, öe2lem-i misal ile öe2lem-i maddöeeyi fark ettiği için tabirde hakkı vardır ki, dedi: "Gördüğün doğrudur, fakat hakiköee deniz değil; belki şu süt köe2semiz senin hayaline deniz gibi olmuş, kaval da köprü gibi olmuş ve hakeza..." Demek oluyor ki; öe2lem-i maddöee ile öe2lem-i ruhanöeeyi birbirinden fark etmek löe2zım gelir. Birbirine karıştırılsa, hükümleri yanlış görünür. Meselöe2: Senin dar bir odan var; fakat dört duvarını kapayacak dört büyük öe2yine konulmuş. Sen içine girdiğin vakit, o dar odayı bir meydan kadar geniş görürsün. Eğer desen "Odamı geniş bir meydan kadar görüyorum", doğru dersin. Eğer "Odam bir meydan kadar geniştir" diye hükmetsen, yanlış edersin. Çünkü öe2lem-i misali, alemi hakikiye karıştırırsın."

Uyku Nedir?

Uykunun sebebi veya fonksiyonu bilinmemektedir. Chicago üniversitesi uyku araştırmalarından Allan Rechtschaffen uykunun hiç bir fonksiyonu olmadığını tespit etmiştir. Adale yorgunluklarının azalmasına rağmen vücudun dinlenmesi için uykuya ihtiyacı olmadığını söylemiştir. Çünkü vücudumuzdaki hücrelerin kendi kendilerini tamir etme yeteneği vardır. Araştırmacıların tespitlerine göre bu esnada faaliyetten uzak olmasına, ya dinlenme veya uyku durumunda bulunmasına da gerek yoktur. Uyku sırasında alınan EEG kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde beyinde faaliyetsizlik görülmemiştir. İngiltere Milli Fizik Laboratuarı Kompütür bilimleri bölümünde psikolog araştırmacı Dr. Evans'a göre uykunun tek maksadı rüya görmemiz için, zemin hazırlamasıdır. Stanford Tıp Merkezi Uyku Kliniği doktoru Dr.William Dument'in görüşüne göre ise; rüya görmek son derece önemlidir. Rüyalar fiziki dengenin oluşmasını sağlanmaktadır. Temple Üniversitesinden Koruyucu ilaç profesörü Dr.Fred.Rofers uykunun aktif hayattan tamamıyla uzaklaşmak olmadığını,bilakis yavaşlayan kalp de dahil olmak üzere uzuvlarımızın değişik bir tip yaşayış durumuna girdiğine inanmaktadır. Fakat yinede aklımıza şu sorunun gelmemesi mümkün değil. Uyku geceye ait bir alışkanlık olabilir mi? Uyku araştırmacılarının babası olarak bilinen Nathaniel Klietman uyku haline geçebilmek için bir faaliyet sisteminde kritik bir seviyenin altında şiddetli bir durum olması gerektiği inancındadır. Bütün kainata ölçülü bir hareket,yani ritim hakimdir. Med-Cezir, güneş ve ayın doğup batmaları,mevsimler,dünyanın ekseni etrafında dönmesi ve daha pek çok düzenli ve maksatlı hareketler hep bu ritmi bize gösterirler.

Dr.Franz Halberg normal durumda ve 24 saatlik bir periyotta meydana gelen değişmeler için "circation" kelimesini kullanmıştır. Vücut dengesi zamana bağlı ritim değişmeleriyle sağlanır. Azalarımızın ritminin en kifayetsiz olduğu anlarda uyku bastırır.Gecenin ilk uyku dönemine hızlı olamayan göz hareketi manasına gelen "NREM-non Raped Eye Movement" denilmektedir.Vücudun dinlendiği en sakin uykudur bu.Nefesimiz düzgün ve sakindir. EEG kayıtları ve beyin faaliyetleri düzgün ve imtiyazlıdır.Horlamada bu uyku döneminde vuku bulur. Hızlı göz hareketi denilen (REM Ropel Eye Movement) faal uyku halidir.Vücut hareketsiz olmakla beraber yüzde ve parmak uçlarında düzensiz hareketler vardır. Horlama kesilir.Nefes düzensiz haldedir.Yani hızlı ve yavaş arasında ritim değişikliği görülür.Bazılarının kanaatlerine göre REM uyku hali değil bir çeşit sara nöbetidir. Gece uykumuzun 1.5 ile 2 saati REM uykusudur.NRAM ve Rem dereleri 70 ile 110 dakika arasında değişir.Ortalama 90 dakika olarak kabul edilmektedir. Ruhi depresyon geçirenler REM uykusu olmadığı sürece kendilerini daha rahat hissederler. Rüya görme hadisesi ekseriye REM döneminde olmaktadır.Pek çok kişi yatıştırıcı ve uyku verici ilaçları almalarına rağmen REM döneminde faal uyku halinden kurtulamazlar. Halbuki alınan ilaçlarda Rem'i tamamen veya kısmen ortadan kaldırılması aranmaktadır.

ANNESİNİN ÖLÜMÜNÜ RÜYASINDA GÖRMESİ

Atatürk bir sabah yatağından endişe içinde kalktı.Bir rüya görmüştü ve bu rüya canını çok sıkmıştı.Atatürk bu rüyayı şöyle nakletmiştir. Arazide dolaşıyoruz. Her taraf yemyeşil, çayır çimen. Birden bire bir sel geliyor, annemi alıp götürüyor.

Bu rüyanın akabinde acı haber, kısa bir süre sonra yaveri Salih'in yolladığı şifreli telgraf ile gelir. Atatürk telgrafın şifreli olduğunu görünce hemen " Annem öldü değil mi " der.

SALİH BOZOK UN İNTİHAR EDECEĞİNİ RÜYASINDA GÖRMESİ

Salih Bozok Atatürk'ün yaverliğini yapmıştı. Atatürk sağlığında onunla ilgili gördüğü rüyasını Salih Bozok'a anlatmıştı:

"Büyük bir otelin salonunda oturuyormuşuz. Yanımda sende varmışsın. Salonun bir köşesinde bilardo masası varmış. Masanın başında, arkası bize dönük olan bir zat oturuyor. Tam bu sırada odanın kapısı açıldı ve iri yarı 30 kadar adam içeri girdiler. Bunlardan biri eline bilardo masasından bir ıstaka alarak masanın önünde oturan benim teşhis edemediğim zatın omzuna bütün kuvvetiyle indirmeye başladı.

Omzuna vurulan zat ayağa kalkarak, kendini müdafaa etmekte ve "Bana niye vuruyorsun" diye hiddetle haykırmaktayken, Salih bana göz ucu ile ne yapmak lazım gibisinden baktın. Ben sana sakın kıpırdama manasına gelen bir işaretle sükunete davet ettim. Bu sırada eli ıstakalı adam, bize doğru yaklaşarak karşımızda tehditkar bir vaziyet aldı.

Bu sefer Salih sen yine müdahale etmek istedin. Ben sana sus işareti verdikten sonra, o azılı adama dönerek

"Sen kimsin ne istiyorsun" diye sordum.

Adam bu suale cevap vereceği yerde, cebinden bir tabanca çıkartarak iki kurşun sıktı. Biri bana, öteki sana. Sonra adam bize "Kalkın dans edelim" emrini verdi. İkimizde kalkıp onun huzurunda dans ettik."

Bilindiği gibi Atatürk'ün ölümünden sonra Salih Bozok tabancasıyla intihar etmiş ancak kurtarılmıştır.

ATATÜRKÜN GÖRDÜĞÜ SON RÜYA

26 Eylül 1938 tarihinde Atatürk, rahatsızlığı ile ilgili olarak ilk defa hafif bir koma atlatmıştı. Prof. Afet İnan, olayı şöyle anlatıyor:

O geceyi rahatsız geçirdi. İlk komayı o zaman atlatmıştı. Ertesi sabahki açıklamasında :

"Demek ölüm böyle olacak" diyerek uzun bir rüya gördüğünü anlattı.

Salih'e söyle, ikimiz de kuyuya düştük, fakat o kurtuldu" dedi.

Atatürk'ün burada "kuyuya düşme" sembolü ile gördüğü rüya vizyonu, kendisinin de söylediği gibi ölümünün habercisiydi. Salih Bozok'un kuyudan kurtulması ise, Atatürk'ün vefat ettiği gün, buna çok üzülen Salih Bozok'un intihar etmesi sonucu kurtarılmasını simgeliyordu...

Bu Atatürk'ün gerçekleşen son rüyasıydı...

SEYAHAT YA RESULALLAH!

Evliya Çelebi, 1611-1682 yılları arasında yaşamış ve dünyanın çeşitli yerlerini dolaşarak gezip gördüklerini ve hakkında bilgi topladığı şeyleri "Seyahatname" adlı muazzam eserinde toplamış bir şahsiyettir. Babasının sarayda bulunduğu dikkate alınırsa, pekala yüksek rütbelere nail olabileceği halde sevimli ve pek zeki tavrıyla buna iltifat etmemiştir. Küçük yaşlardan itibaren gezip görmeye karşı muazzam bir heves beslemiş, fakat ebeveyninden izin alamadığı için bunu gerçekleştirememiştir.

Henüz gençlik çağlarındadır. Bir gece bir rüya gördüğünü, eserinin başında nakleder. Rüyasında, İstanbul' da Yemiş İskelesi civarında Ahi çelebi Camiindedir. Orada muazzam bir cemaat vardır. Dikkat eder, Peygamber Efendimizi (a.s.m.) baş tarafta görür. Dört sadık halifesi ve diğer ashabı da hep oradadırlar. Topluluk muhteşem bir tablo arzetmektedir. Kapıdan içeri giren Çelebi, bir türlü ileriye gitmeye ve ziyarete cesaret edememektedir. Mecliste sohbete devam edilirken kapıda bir zat görür ve sonra "Korkma yavrum, benimle gel. Peygamber Efendimizi (a.s.m.) ziyaret et." der. Fakat Evliya Çelebi, bu kalabalık karşısında adeta çakılıp kalmıştır. Bir adım dahi ileri atamamaktadır. Su dağıtan bu zat, onun elinden tutar, safları yavaş yavaş geçerler.Çelebi'nin nefesi sanki kesilir duruma gelmiştir. Yaklaşırlar. Fahr-i Kainat Efendimizi ziyaret eder. Oraya gidinceye kadar aklında hep şefaat dilernek arzusu vardır, fakat heyecandan bunu unutur. "Şefaat ya Resulallah!" diyecek yerde "Seyahat ya Resulallah!" der. Cenab-ı Peygamber, gülümseyerek seyahatini müjdeler.

Çelebi, uyandığı zaman, son derece mesrur, fakat heyecandan ter içindedir. Artık büyük kapıdan izin çıktığına göre, elbette küçük kapılar müsaade edecektir. Böylece, 70 yaşına kadar sürecek ve çeşitli tehlike, sıkıntı ve hadiseler geç irmesine rağmen vazgeçmeyeceği seyahati başlar.

YAVUZ SULTAN SELİM

Bir gece yatağımda uyuyakalmışım. Sabah namazını kıldıktan sonra hizmetlerine koştum.

-Bu gece görünmedin, ne işteydin? diye sordular.

Birkaç gecedir uykusuz kaldığım için, bu gece gaflete geldiğimi ve hizmetlerinden mahrum olduğumu özürle beyan ettim.

-İmdi, ne düş gördünse beyan eyle, buyurdular.

-Arza kabil bir düş görmedim, diye cevap verdim. Tekrar buyurdular ki:

-Bu ne sözdür?

Bir geceyi tamamen uyku ile geçiresin de, bir vakıa görmeyesin. Herhalde görmüştür. Başka vadide biraz konuştuktan sonra tekrar bana dönerek:

-Abes söyleme. Herhalde bu gece bir vakıa görüşmüştür. Söyle gizleme! dedi.

Her ne kadar düşündümse de görmüş olabileceğim bir şey aklıma gelmedi. İşe yarar bir şey görmediğime yemin ettim.

Sultan, mübarek başlarını sallayarak hayret gösterdiler. Ben de "sebebi ne olabilir?" diye hayret ettim. Hemen sonra Kapuağası ' nın dairesine bir iş için beni gönderdiler. Oraya vardığımda gördüm ki Hazinerdar başı Mehmet Ağa, Kilercibaşı, Sarayağası ve Kapuağası Hasan Ağa adetleri üzerine otururlar. Ama kapuağası Hasan Ağa düşünceli ve şaşkın bir vaziyette başını öne eğmiş, gözleri yaşlı, olarak oturuyordu. Bu zat esasında, sessiz hallerine benzemiyordu. Bir kimsenin vefat etmiş olduğunu zannettim.

-Ağa hazretleri kalbiniz gamlı, gözünüz yaşlı görünür. Sebebi ne ola? dediğimde,

-Hayır bir şey yok, diye gizlemesi üzerine Hazinedarbaşı:

-Kardeş, Ağa'ya bu gece bir vakıa olmuş da o uykunun sarhoşluğundadır., dedi.

Bunun üzerine:

-Allah için haber verin, padişahımız elbette vakıa görmüşsündür, söyle diye bu benden anlatmamı istediler. Herhalde zorlama asılsız değildir. İyi armağandır anlatınız dedim. Rüyayı nakletmesi için ağayı sıkıştırdık. Ağa utanma hissi ağır basan bir şahıs olduğundan anlatmaktan kaçındı ve:

-Benim gibi yüzü kara günahkarın ne rüyası olur ki padişahın huzurunda anlatmaya değsin, kerem edin bana bu teklifte bulunmayın, dedi. Biz sıkıştırmaya, o da vazgeçirmek için yalvarmaya devam etti. Nihayet Mehmet Ağa:

-Nice söylemezsin, bize anlattığı da buna memur olduğunu naklettim. Gizlenmesi ihanet olmaz mı? deyince, Ağa sırrının mührünü açıp anlattı.

-Bu gece rüyamda gördüm ki, eşiğinde oturduğumuz bu kapıyı hızlı hızlı çaldılar. "Ne haber var" diye ileri baktım, vardım; kapı, dışarısı görünecek fakat bir adam sığmayacak kadar az açılmış. Taşlık, ucu sarkıtılmış sarıklı nurani kimselerle dolu, elleri bayraklı ve silahlı mükemmel şahıslar. Kapının dibinde, elleri sancaklı dört nurani kimse durur. Kapıyı vuranın elinde Padişah' ın Aksancağı var. Bana dedi ki :

-Bilir misiniz niye gelmişiz? Ben de :

-Buyurun, dedim. Dedi ki :

-Bu gördüğün kimseler Resulullah (s.a.v.)' ın ashabıdır. Bizi Hazret-i Resulullah Selim Han' a selam etti ve buyurdu ki : Kalkıp gelsin ki Haremeyn hizmeti ona buyruldu. Gördüğün dört kişiden, bu Ebu Bekr-i Sıddıyk, bu Ömerü'l Faruk, bu Osman-ı Zi'n-Nureyn' dir. Seninle konuşan ben ise, Ali bin Ebi Talib' im. Var, Selim Han' a söyle dedi ve nazarımdan galip oldular.

Ben dehşetle kendimden geçip tere batmış ve sabaha kadar baygın yatıp kalmışım. Oğlanlar, teheccüd zamanında mütad üzere kalkmadığımı hastalığa yormuşlar ve sabah namazı vakti geçeceği zaman gelip beni uyarmak için yapmışlar, görmüşler ki suya düşmüş gibi ıslak yatarım.

Elbise değiştirmek için yenilerini getirip o aralık, beni uyandırmışlar. Aklım başıma gelince, acele ile kalkıp namaza yetiştim. Ama tamamen sükunete eremedim. Ağa bunları anlatırken ağlıyordu.

Padişah' ın beni istediğini bildirdiler, derhal huzurlarına gittiğimde, o hizmeti sual etmeyip tekrar yeni rüyadan bahis açarak:

- Şu senin bu gece sabaha dek uyuyup bir vaka görmediğin bana tuhaf gelir. Hemen şöyle hayvan gibi yatıp uyudun mu?

Dedim ki:

-Padişahım, vakıayı bu Hasan kulunuz (Hasan Can) görmediyse bir Hasan kulunuz (Kapıağası Hasan Ağa) görmüş. Emriniz olursa arz edeyim.

Buyurdular ki :

-Söyle görelim... Ben de hadisenin tamamını naklettim. Ben anlattıkça mübarek çehreleri kızarmaya başladı ve vararak mübarek gözlerine yaş geldi. Bitirince buyurdular ki :

-Derd -mendin safa' yı meşrebi (Zavallının tıynetinde safiyet) varmış, sen onu bize methettikçe "Bir kimseyi ibadet eder görürsün hemen veli sanırsın" diye seni alaya alırdık, boşuna methetmezmişsin ... Ve devamla :

-Biz sana demez miyiz ki, biz bir tarafa memur olmadan (emir verilmeden) hareket etmemişizdir. Atalarımız vilayetden behre-mendler idi (velilikden nasip sahibiydiler) , kerametleri vardır. İçlerinde biz onlara benzemedik .. diyerek kendilerini küçük göstermeye çalıştılar.

Bu rüyadan sonra Arap Seferi hazırlıklarına başladılar...

ABRAHAM LİNKOL'İN RÜYASI

Amerika eski Cumhurbaşkanlarından Abraham LİNKOLN, 14 Nisan 1865 yılının gecesinde şu rüyayı görmüştür.

"Beyazsaray'ın hizmetkarları telaşla, oradan oraya koşuşturuyorlar.Ve herkese Cumhurbaşkanlarının öldürüldüğü haberini veriyorlar.

Sabah olduğunda gördüğü rüyayı eşine ve yakınlarına anlatır.Tedirgin olmuştur.Bu sebeple o, günki kabine toplantısında bile bu rüyadan bahsetmek lüzumunu hisseder.Abraham LİNKOLN'ün yakınları bunu hayra yorar.Ve ömrünün uzayacağına delalet edeceğini söylerler.

Aynı günün akşamı Abraham LİNKOLN ve karısı, dostlarıyla birlikte tiyatroya gitmeye karar veririler.LİNKOLN'ün oturduğu locanın kapısı aralanır.Katil tabancasındaki bütün mermeleri LİNKOL'ün üzerine boşaltır.LİNKOL, oturduğu koltuğa cansız yığılır.

Böylece, rüyanın gelecekten haber veren işareti ile bir ülkenin devlet başkanı ölümle tanışır.Gördüğü rüyanın tesiriyle tedirgin olduğu günün akşamında, rüyası gerçekleşir.

AKSENOV

Vladimir şehrinde Aksenov adlı genç bir tüccar yaşıyordu. Bu tüccarın iki dükkanı ile bir evi vardı.

Aksenov, yakışıklı, kumral kıvırcık saçlı, pek şen, sesi pek güzel bir adamdı. Gençliğinde çok içer, sarhoş olunca da taşkınlık ederdi, ama evlenince sarhoşluğu bıraktı, yalnız arada bir içtiği olurdu.

Bir yaz günü, Aksenov, Nijniy panayırına gitmek için hazırlandı. Ailesi ile vedalaşırken karısı:



-Ne olur İvan Dimitrieviç bugün gitme, dedi. Kötü bir rüya gördüm dedi. Aksenov güldü:

-Panayırda kafayı çekerim diye mi korkuyorsun yoksa? dedi.

-Neye korktuğumu bende bilmiyorum, ama fena gördüm; sözde şehirden yeni gelmişsin, şapkanı çıkardın, baktım, saçların bembeyaz olmuş. Aksenov güldü:

-Beyaz saç zenginliktir; bak gör, alışverişte kazanınca sana ne hediyeler getireceğim.

Sonra ailesiyle vedalaşıp yola çıktı. Yolu yarılayınca bir tanıdık tüccara rastladı, geceyi geçirmek üzere bir yerde durdular. Beraber çay içtiler, sonra yan yana olan odalarına çekilip yattılar.

Aksenov çok uyumayı sevmezdi; gece yarısı uyandı, serinlikte daha kolay yol almak için arabacıyı uyandırdı. Atları koşmasını söyledi. Sonra kerpiç kulübeye girdi, hancı ile hesabı görüp yola çıktı.

Kırk verst kadar yol aldıktan sonra, atlara yem vermek için durdu, hanın sofasında dinlendi, öğleye doğru merdiven başına çıktı, semaveri hazırlamalarını söyledi, eline kitarasını alıp çalmaya başladı.

Birden çıngıraklı bir arabanın hana yaklaştığı görüldü. Arabadan iki askerle bir memur çıktı, memur, Aksenov'un yanına yaklaşıp:

Kimsin? Nerelisin? diye sordu. Aksenov, kim olduğunu söyledi, sonra dönüp "Bir çay içmez misiniz ? "dedi. Ama memur:

Dün geceyi nerede geçirdin? Yalnız mı idin, yoksa bir tüccarla beraber mi? Sabahleyin tüccarı gördün mü? Handan niye bu kadar erken çıktın? " diye boyuna soruyordu. Aksenov, böyle sorguya çekilmesine şaştı kaldı; her şeyi olduğu gibi anlattı, sonra

"Ne diye beni böyle sorguya çekiyorsunuz? dedi. Ben ne hırsızım, ne haydut. Kendi işime gidiyorum. Beni sorguya çekecek ne var. " O zaman memur, askerleri çağırdı.

- Ben ilçe kaymakamıyım, dedi. Soruyorum, çünkü geceyi kendisiyle aynı handa geçirdiğin tüccar, boğazlanmış. Göster eşyalarını, sizde üstünü arayın. Hana girdiler, çantasını, torbasını aldılar, çözüp aramaya başladılar. Birden kaymakam, torbadan küçük bir bıçak çıkardı.

-Bu bıçak kimin ? diye haykırdı: Aksenov, baktı bıçak kanlı; kendi torbasından çıkmıştı, bunu düşününce korktu.

-Bıçak üzerindeki bu kan ne? Aksenov, karşılık vermek istiyor, ama ağzını açıp tek bir kelime söyleyemiyordu.

-Ben bilmiyorum... ben... bıçağı... ben... benim değil... O zaman kaymakam dedi ki: Sabahleyin, tüccar yatağında boğazlanmış olarak bulundu. Senden başka bu işi yapacak kimse yok. Han, içeriden kilitli imiş, içeride senden başka da kimse yokmuş. İşte kanlı bıçak da senin torbanda çıktı, hem yüzünden de belli oluyor. Söyle tüccarı nasıl öldürdün, ne kadar parasını aldın ?

Aksenov böyle bir şey yapmadığına yemin ediyordu, birlikte çay içtikten sonra bir daha tüccarı görmemişti, yanındaki 8000 ruble, kendi parası idi. Bıçak onun değildi. Ama sesi kısılıyordu, benzi kül gibi idi, gerçekten suçlu imiş gibi korkudan bütün vücudu tir tir titriyordu. Kaymakam, askerleri çağırdı, onu bağlayıp arabaya bindirmelerini emretti.

Aksenov, elleri ayakları bağlanıp arabaya bindirilince istavroz çıkardı, ağladı. Eşyalarını paralarını topladılar, kendisini yakın şehirdeki cezaevine yolladılar. Nasıl bir adam olduğunu sorup öğrenmek için Vladimir şehrine birini gönderdiler. Bütün tüccarlarla şehir halkı, Aksenov'un gençliğini içkiyle, eğlenceyle geçirdiğini, ama iyi bir adam olduğuna tanıklık ettiler.

20000 rublesini almakla suçlandırıp mahkum ettiler. Karısı, kocası için üzülüyor, ne düşüneceğini bilemiyordu. Çocuklarının hepsi de küçüktü, hatta bir tanesi henüz memedeydi. Kadın her şeyini toplayıp kocasının hapis yattığı şehre gitti. İlk önce içeri bırakmadılar, sonra amirlere yalvardı, onu kocasının yanına götürdüler.

Kendisini, hırsızlarla bir arada hapishane elbiseleriyle, zincirleriyle görünce bayılıp yere yıkıldı, uzun zaman kendine gelemedi. Sonra çocuklarını etrafına sıraladı, kocası ile yan yana oturdu, evde olup bitenleri birbir anlatmaya onunu başına gelenleri de uzun uzun sormaya başladı.

Kocası her şeyi anlattı.

Kadın: Şimdi ne yapmalı ? dedi:

Erkek: Çar'a yalvar, dedi. Suçsuz bir insan böyle yok olup gitmemeli.

Kadın, bağışlanması için Çar'a bir dilekçe sunduğunu, ama karşılık gelmediğini söyledi. Aksenov, bir şey söylemedi, sadece başını önüne eğdi.

Karısı dedi ki: Tevekkeli değil, o zaman rüyamda saçlarının bembeyaz olduğunu görmemiştim. Bak, işte kederden bembeyaz olmuş artık. O zaman yola çıkmayacaktın.

Sonra erkeğinin saçlarını düzeltmeğe başladı:

Vanya, canım dostum, dedi. Karına doğruyu söyle, bu işi yapmadın değil mi?

Aksenov: "Demek sen de benimle böyle bir şey yapabileceğimi düşündün!" dedi ellerini yüzüne koyarak ağladı.

Sonra bir asker geldi, kadınla çocukların dışarı çıkmaları gerektiğini söyledi. Aksenov, ailesiyle son olarak vedalaştı.

Karısı çıkınca Aksenov ne konuştuklarını aklından geçirmeğe başladı. Karısının bile öyle düşündüğünü, tüccarı sen mi öldürdün, diye sorduğunu hatırlayınca kendi kendine: "Görülüyor ki, Allah'dan başka, kimse gerçeği bilemiyordu, yalnız O'na yalvarmak lazım, yalnız ondan beklemek lazım." dedi.

O günden sonra dilekçe vermekten vazgeçti, başkasına ümit bağlamaktan vazgeçti, sadece Allah'a yalvarıyordu. Aksenov'u önce kırbaçlanmaya, sonra da Sibirya'da kürek cezası çekmeye mahkum ettiler.

Aksenov, Sibirya'da 26 yıl sürgün hayatı yaşadı. Saçları kar gibi bembeyaz oldu, sakalı uzadı, bembeyaz, ince uzun aşağı doğru sarkıyordu. Şen tabiatından eser kalmadı. Beli büküldü, sessiz sessiz dolaşır, az konuşur, hiç gülmez, boyuna Allah'a yalvarırdı.

Cezaevinde ayakkabı dikmeyi öğrendi, kazandığı paralarla bir Kutsal Takvim aldı, içeride ışık olduğu zaman okurdu, Tatil günlerinde de cezaevi kilisesine gidip Havariler'i okuyor, kilise korosunda ilahi söylüyordu, sesi hala güzeldi. İdare, uysal bir adam olduğu için Aksenov'u severdi, mahpus arkadaşları da ona saygı gösterirler "dede", "Allah adamı" derlerdi. İdare ile bazı işleri olunca arkadaşları hep Aksenov'u ricaya gönderirler, mahpuslar kavga edince, haklıyı haksızı ayırması için her zaman ona başvururlardı.

Evinden hiç mektup almıyor karısı ile çocuklarının sağ olup olmadıklarını bilmiyordu.

Bir gün sürgüne yeni mahpuslar getirdiler. Akşamleyin bütün eski mahpuslar yeni gelenlerin etrafını aldılar, hangi köyden, hangi şehirden olduklarını, kimin ne kadar ceza giydiğini sormaya başladılar. Aksenov da yeni gelenlerin kerevetlerine oturdu, başını önüne eğmiş, anlatılanları dinliyordu.

Mahpuslardan biri uzun boylu sapasağlam, altmış yaşlarında, tıraşlı beyaz sakallı bir ihtiyardı. Hikayesini şöyle anlattı.

- Ben arkadaşlar, buraya bir hiç yüzünden düştüm. Arabacının kızağından bir atı çözdüm. Hayvanı çalmışsın diye yakaladılar. Ben gideceğim yere daha çabuk varmak için atı saldım dedim. Sonra arabacı da dostum. Uygunsuz bir şey yok, dedim. Onlar hayır, çalmışsın, dediler. Neyi çaldığımı, nerede çaldığımı bile bildikleri yok. Daha çok eskiden beni buraya düşürecek işler oldu, ama ele geçiremediler, şimdi ise kanuna aykırı olarak getirdiler.

Şimdi: "Yalan söylüyorsun, Sibirya'ya gitmişsin, yalnız uzun zaman misafir kalmışsın" diyecekler...

Mahpuslardan biri sordu: Sen nerelisin?

Biz Vladimir'deniz. Şehrin yerlisiyiz, esnaf takımındanız. Adım Makar, baba adım Semeneviç.

Aksenov, başını kaldırıp sordu: Peki Semeniç, Vladimir şehrinde tüccar Aksenov'lardan söz edildiğini hiç duydun mu?

Duymaz olur muyum hiç? Zengin tüccarlar; yazık ki babaları Sibirya'da. Öyle anlaşılıyor ki, o da bizim gibi günahkarlardan. Ya sen dede, buraya nasıl düştün?

Aksenov, kendi kara yazısından konuşmayı sevmezdi; içini çekti:

Günahlarım yüzünden yirmi altı yıldır kürek cezası çekiyorum işte, dedi.

Makar Semenov: Ne gibi günahlar işledin? dedi.

Aksenov: "Herhalde hak etmiş olacağım." dedi, daha fazla söylemek istemiyordu; ama cezaevindeki öbür arkadaşları, Aksenov"un Sibirya'ya nasıl düştüğünü anlattılar. Yolda nasıl birinin bir tüccarı öldürdüğünü, bıçağı nasıl Aksenov'un torbasına attığını, bunun için nasıl onu mahkum ettiklerini anlattılar.

Makar Semenov, bu sözleri işitince Aksenov'a bakıp ellerini dizlerine çarptı:

Olur şey değil, olur şey değil! dedi. İhtiyarlamışsın dede.

Ona neye böyle şaşıp kaldığını, Aksenov'u daha önce nerede gördüğünü sordular, ama Makar Semenov, karşılık vermiyordu, sadece:

Şaşılacak şey çocuklar dedi. Bak nerede karşılaştık birbirimizle. Bu sözleri işitince, birden Aksenov'un aklına belki bu adam tüccarı öldüreni bilir, düşüncesi geldi.

Semenov, dedi, bu işi eskiden mi işittin, yoksa beni eskiden bir yerde görmüşlüğün var mı?

Makar Semenov: İşitmez olur muyum? Yerin kulağı var. Ama bu iş, çok eskiden olmuştu. İşittiklerimi unutmuşum, dedi.

Aksenov sordu:

Belki tüccarı kimin öldürdüğünü de işitmişsindir?

Makar Semenov, güldü: Bıçak kimin torbasından çıktı ise herhalde o öldürmüştür. Biri bıçağı senin torbana atmış da olsa mademki yakayı ele vermemiş, hırsız o değil demektir. Hem bıçağı senin torbana nasıl sokarlar? Torba başının altında imiş. Pekala duyardın.

Aksenov, bu sözleri işitince tüccarı öldürenin bu adam olduğunu düşündü. Kalktı oradan uzaklaştı. Bütün gece gözüne uyku girmedi. Müthiş içi sıkıldı; gözleri önüne neler gelmiyordu.

Kah karısını, en son, panayıra kendisini uğurladığı zamanki hali ile görüyordu. Onu canlı gibi görüyordu. Sonra çocukları, o zamanki halleriyle gözlerinin önüne geldiler, hepsi de minimini, birinin üstünde kısa paltosu, öbürünün önlüğü vardı. Kendisi de o zamanki gibi görüyordu; neşeli genç bir adamdı, yakalandığı hanın çardağında nasıl oturduğunu, nasıl kitara çaldığını, o zaman ne kadar sevinçli olduğunu hatırlıyordu. Kendisine dayak attıkları ceza meydanını, celladı, etrafta toplanan halkı, zincirleri, mahpusları, bütün yirmi altı yıllık mahpus hayatını hatırladı, ihtiyarlığını hatırladı.

Aleksey'in üstüne öyle bir sıkıntı çöktü ki, aklından kendi kendini öldürmek geçiyordu. "Hep şu cani yüzünden" diye düşündü. Makar Semenov'a karşı öyle bir hınç besliyordu ki, kendi felaketi pahasına da olsa, içinde intikam almak isteği uyanıyordu. Bütün gece dualar okudu, ama bir türlü kendini yatıştıramadı. Gündüzleri Makar Semenov'un yanına gitmiyor, hiç yüzüne bakmıyordu. Böylece iki hafta geçmişti. Bir gece cezaevi içinde dolaşmaya başladı, bir kerevet altında toprak atıldığını gördü. durup baktı. birden Makar Semenov, kerevet altından çıktı, korku ile Aksenov'a baktı. Aksenov, görmemezlikten gelerek geçip gitmek istiyordu; ama Makar elini yakaladı.

Duvarlar altından nasıl bir geçit kazdığını, her gün çizme konçlarına koyup toprağı dışarı taşıdığını, işe çıkarlarken de sokağa serptiğini anlattı: Yalnız moruk, ağzını sıkı tut, dedi, seni de alırım. Ama söylersen bana müthiş bir dayak atarlar, ben de senin yanına bırakmam, öldürürüm seni.

Aksenov, kendisine kıyan bu adamı görünce baştan aşağı kinle ürperdi. Ben buradan ne diye çıkayım, sen de beni öldüremezsin, çünkü beni çoktan öldürdü. Seni haber verir miyim, vermez miyim, bilmem. Allah nasıl dilerse öyle olur. Ertesi gün mahpusları işe çıkardıkları zaman askerler, Makar Semenov'un yere toprak serptiğini fark ettiler, cezaevi içinde araştırma yaptılar, deliği buldular, müdür cezaevine geldi:"deliği kim kazdı?" diye herkesi sorguya çekmeğe başladı.

Suçu kimse üstüne almıyordu. Bilenler Makar Semenov'u ele vermiyorlardı. Çünkü öldüresiye döveceklerini biliyorlardı. O zaman müdür, Aksenov'a döndü. Aksenov'un doğru bir adam olduğunu biliyordu: İhtiyar, dedi, sen doğru adamsın, Tanrı adına söyle, kim yaptı bu işi? Makar Semenov, sanki hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi duruyor, hep müdüre bakıyor, Aksenov'a hiç bakmıyordu. Aksenov'un elleri dudakları titriyordu, ama uzun zaman ağzını açıp bir şey söyleyemedi.

Şöyle düşünüyordu: "Onu ele versem mi acaba? Beni mahvetti, ne diye onu bağışlayacak mışım? Bana çektirdiği için o da çeksin. Gerçeği söylersem, onu müthiş döverler. Ne diye boşu boşuna onu düşüneyim. Peki ama elime ne geçecek, içim daha mı rahat edecek?" Müdür tekrar: E, ihtiyar, dedi, hadi doğruyu söyle: deliği kim kazdı? Aksenov, Makar Semenov'a baktı: Söyleyemem, sayın bayım dedi, Allah söylememi emretmiyor. Ben de söylemeyeceğim. İstediğinizi yapın, irade sizin.

Ertesi gün, Aksenov, geceleyin kerevetine yattı, henüz dalmıştı ki, birinin yaklaşıp ayak ucuna oturduğunu işitti. Karanlıkta baktı, Makar'ı tanıdı.

Aksenov: Daha ne istiyorsun benden? dedi. Burada işin ne?

Makar Semenov, susuyordu. Aksenov, biraz doğruldu. Ne istiyorsun? dedi. Hadi git. Yoksa askeri çağırırım.

Makar Semenov, Aksenov'un üzerine doğru eğildi, fısıltı ile: İvan Dimitriç, dedi. Beni affet.

Aksenov: Ne diye af diliyorsun? Tüccarı ben öldürdüm, bıçağı torbana ben soktum. Seni de öldürmek istiyordum, ama avludan sesler geldi; bıçağı torbana soktum, pencereden atlayıp kaçtım.

Aksenov susuyor, ne diyeceğini bilemiyordu. Makar Semenov, kerevetten kaydı, yerlere kadar eğildi: İvan Dimitriç, dedi; affet beni, Allah aşkına affet! Tüccarı öldürdüğümü açıklayacağım, seni bağışlayacaklar. Evine döneceksin.

Aksenov: Senin için söylemek kolay, ama bir de bana sor! Nereye giderim şimdi? Karım ölmüş, çocuklarım beni unutmuşlardır; gidecek bir yerim yok...

Makar Semenov, yerden kalkmıyor, başını yere vuruyor: İvan Dimitriç, affet, diyordu. Şimdi gözlerine bakmak, ban yediğim kırbaçlardan daha ağır geliyor... Sen yine bana acıdın, beni ele vermedin. Allah aşkına beni bağışla, pişmanlık getiren caniyi bağışla!... dedi, hıçkırıklarla ağlamağa başladı: Allah seni affetsin, belki ben senden yüz kat daha kötüyümdür! Birdenbire içi açıldı. Evi barkı için tasalanmaktan vazgeçti, cezaevinden bir yere gitmek istemiyordu, sadece son saatini düşünüyordu.

Makar Semenov, Aksenov'u dinlemedi, suçlu olduğunu açığa vurdu. Evine dönme müsaadesi çıktığı zaman Aksenov, artık ölmüştü.

FORSA

Akdeniz'in esatir yuvası nihayetsiz ufuklarına bakan küçük tepe, mini mini bir çiçek ormanı gibiydi. İnce uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düşüyor, ilkbaharın tatlı rüzgarlarıyla sarhoş olan martılar, çılgın naralarla havayı çınlatıyorlardı. Badem bahçesinin yanı geniş bir bağdı. Beyaz taşlardan yapılmış kısa bir duvarın ötesindeki zeytinlik, ta vadiye kadar iniyordu.

Bağın ortasındaki viran kulübenin kapısız methalinden bir ihtiyar çıktı. Saçı sakalı bembeyazdı. Kamburunu düzeltmek istiyormuş gibi gerindi. Elleri, ayakları titriyordu. Gök kadar boş, gök kadar sakin duran denize baktı, baktı.

-Hayırdır inşallah! dedi.

Duvarın dibindeki taş yığınlarına çöktü. Başını iki ellerinin arasına aldı. Sırtında yırtık bir çuval vardı. Çıplak ayakları topraktan yoğrulmuş sanılacaktı. Zayıf kolları kirli tunç rengindeydi. Tekrar başını kaldırdı. Gökle denizin birleştiği dumandan çizgiye dikkatle baktı. Fakat görünürde bir şey yoktu.

Bu, her gece uykusunda kendini kurtarmak için birçok gemilerin pupa yelken geldiğini gören zavallı, eski bir Türk forsasıydı. Esir olalı kırk seneden ziyade geçmişti . Otuz yaşında dinç, levent, kuvvetli bir kahramanken Malta korsanlarının eline düşmüştü.

Yirmi sene onların kadırgalarında kürek çekti. Yirmi sene, iki zincirle iki ayağından rutubetli bir geminin dibine bağlanmış yaşadı. Yirmi senenin yazları, kışları, rüzgarları, fırtınaları, güneşleri, onun granit vücudunu eritemedi. Zincirleri küflendi, çürürdü, kırıldı. Yirmi sene içinde birkaç defa, halkalarını, çivilerini değiştirdiler. Fakat onun çelikten daha sert adaleli bacaklarına bir şey olmadı.

Yalnız abdest alamadığı için üzülürdü. Daima güneşin doğduğu tarafı sol ilerisine alır, gözlerini kıbleye çevirir, beş vaktini gizli, gizli, işaretle eda ederdi. Elli yaşına gelince korsanlar onu "artık iyi kürek çekemez!" diye çıkarıp bir adada satmışlardı. Efendisi bir çiftçiydi. On sene kuru ekmekle onun yanında çalıştı.

Allah'a çok şükrediyordu.

"Öldükten sonra dirileceğime nasıl inanıyorsam, elli yıl esirlikten sonra da memleketime kavuşacağıma öyle inanırım" derdi.

En şanlı, en meşhur Türk gemicilerindendi. Daha yirmi yaşındayken Tarık Boğazı'nı geçmiş, poyraza doğru haftalarca, aylarca, kenar, kıyı görmeden gitmiş, rast geldiği ücra adalardan cizyeler ( vergiler) almış, irili ufaklı donanmaları tek başına hafif gemisiyle bertaraf etmişti.

O vakitler Türkeli'nde namı dillere destandı. Padişah bile kendisini saraya çağırtmış, maceralarını dinlemişti. Çünkü Hızır (as)'ın gittiği diyarları dolaşmıştı. Öyle denizlere gitmişti ki, üzerinde dağlardan, adalardan büyük buz parçaları yüzüyordu. Hedefleri tamimiyle başka bir cihandı.

Altı ay gündüz, altı ay gece olurdu! Karısını, işte bu, senesi bir büyük günle iki büyük geceden ibaret olan başka cihandan almıştı. Gemisi altın, gümüş, inci, elmas, esir dolu vatana dönerken, kenarsız denizin ortasında evlenmiş, oğlu Turgut Çanakkale'yi geçerken doğmuştu.

Şimdi kırk beş yaşında olmalıydı. Acaba yaşıyor muydu? Hayalini unuttuğu karlardan beyaz karısı acaba hala sağ mıydı? Kırk senedir, yalnız taht şehrinin, İstanbul'un minareli ufku hayalinden hiç silinmemişti."

Bir gemim olsa gözümü kapar, Kabataş'ın önüne demir atarım" diye düşünürdü. Altmış yaşını geçtikten sonra efendisi, onu sözde azat etti. Bu azat etmek değil, sokağa, açlığa, perişanlığa atmaktı. İhtiyar esir, bu viran bağın içindeki harap kulübeyi buldu. İçine girdi. Kimse bir şey demedi. Ara sıra kasabaya iniyor, ihtiyarlığına acıyanların verdiği ekmek parçalarını toplayıp dönüyordu. On sene daha geçti. Artık hiç kuvveti kalmamıştı. Hem bağ sahibi de artık kendisini istemiyordu.

Nereye gidecekti? Fakat işte, eskiden beri gördüğü rüyaları yine görmeğe başlamıştı. Kırk senelik bir rüya...

Türklerin Türk gemilerinin gelişi... Gözlerini elleriyle iyice ovdu. Denizin gökle birleştiği yere baktı.

Evet, mutlaka geleceklerdi. Buna o kadar emindi ki... -Kırk sene görülen bir rüya yalan olmaz! diyordu.

Kulübe duvarın dibine uzandı. Yavaş yavaş gözlerini kapadı. İlkbahar bir ümit tufanı gibi her tarafı parlatıyordu. Martıların:

- Geliyorlar, geliyorlar, seni kurtarmağa geliyorlar ! Gibi işittiği tatlı seslerini dinleye dinleye daldı.

Duvar taşlarının arasından çıkan kertenkeleler üzerinde geziniyorlar, çuvaldan esvabının içine kaçıyorlar, gür beyaz sakalının üstünde oynaşıyorlardı.

İhtiyar esir , rüyasında ağır bir Türk donanmasının limana girdiğini görüyordu. Kasabaya giden yola birkaç bölük asker çıkarmışlardı. Al bayrağı uzaktan tanıdı. Yatağanlar, kalkanlar güneşin aksiyle parlıyordu.

- Bizimkiler ! Bizimkiler!

diye bağırarak uyandı. Doğruldu. Üstündeki kertenkeleler kaçıştılar. Limana baktı. Hakikaten kalenin karşısına bir donanma gelmişti. Kadırgaların, yelkenlerin, küreklerin biçimine dikkat etti. Sarardı. Gözlerini açtı. Kalbi hızla çarpmaya başladı. Ellerini göğsüne koydu. Bunlar Türk gemileriydi. Kenara yanaşıyorlardı... Gözlerine inanamadı.

"Acaba rüyam devam mı ediyor?" şüphesine düştü.

Fakat uyanıkken rüya görülür müydü? Kanaat getirmek için elini ısırdı. Yerden sivri bir taş parçası aldı. Alnına vurdu. Evet işte hissediyordu. Uyanıktı. Gördüğü rüya değildi. O uyurken, donanma, burnun arkasından birdenbire zuhur etmiş olacaktı.

Sevinçten, hayretten dizlerinin bağı çözüldü. Hemen çöktü. Kenara çıkan bölükler, ellerinde al bayrak. kalenin etrafına doğru ilerliyorlardı. Kırk senelik bir beklemenin son azmiyle davrandı. Birden kemikleri çatırdadı. Badem ağaçlarının çiçekli gölgeleriyle örtülen yoldan yürüdü.

Kenara doğru koştu. Koştu. Koştu. Karaya çıkan asker, ak sakallı bir ihtiyarın kendilerine doğru koştuğunu görünce:

- Dur! Diye bağırdılar.

İhtiyar durmadı; bağırdı.

- Ben Türküm, oğullar, ben Türküm! -

... Askerler onun yaklaşmasını beklediler .İhtiyar, Türklerin yanına yaklaşınca önüne ilk geleni tutup öpmeye başladı. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Haline bakanların hepsi müteessir olmuştu. Biraz heyecanı sükun bulunca ona sordular:

- Kaç yıldır esirsin ?

- Kırk! -Nerelisin ?

- Edremitli.

- Adın ne?

- Kara Memiş.

- Kaptan mıydın?

- Evet...

- İhtiyarın etrafındaki askerler birbirine karıştı. Bir çığlık koptu.

- "Beye haber verin ! Beye haber verin !" diye bağrışıyorlardı.

İhtiyarın kollarına girdiler. Kuş gibi deniz kenarına uçurdular. Bir sandala koydular. Büyük bir kadırgaya çıkardılar. Askerin içinde onun menkıbelerini bilmeyen, şöhretini duymayan yoktu. Biraz güvertede durdu. Sevinçten kırk senedir hasret kaldığı vatandaşlarını görmekten, şaşırmış, aptallaşmıştı. Ayağına bir çakşır geçirdiler.

Sırtına bir kaftan attılar. Başına bir kavuk koydular.

- Haydi. Bey'in yanına ! dediler.

Kendini kadırgaya getiren askerlerle beraber büyük geminin kıçına doğru yürüdü...Kara palabıyıklı, sırmalı esvabının üzerine demir, çelik zırhlar giymiş, iri bir adamın karşısına durdu.

- Sen kaptan Kara Memiş misin?

- Evet, dedi

- Hızır Aleyhisselamın geçtiği yerlerden geçen sen misin?

- Benim.

- Doğru mu söylüyorsun?

- Ne yalan söyleyeceğim?

- Aç bakayım sağ kolunu !

İhtiyar, kaftanının altından kolunu çıkardı. Sıvadı Bey'e uzattı. Pazusunda haç şeklinde derin bir yara izi vardı. Bu yarayı, gecesi altı aya süren bir adadan karısını kaçırırken almıştı. Bey ellerine sarıldı. Öpmeye başladı.

- Ben senin oğlunum ! dedi.

- Turgut musun?

- Evet.

İhtiyar esir sevincinden bayılmıştı. Kendine gelince oğlu ona:

- Ben karaya cenk için çıkıyordum. Sen gemide rahat kal, dedi. Eski kahraman kabul etmedi:

- Hayır. Bende beraber cenge çıkacağım.

- Çok ihtiyarsın baba .

- Fakat kalbim kuvvetlidir.

- Rahat et! Bizi seyret!

- Kırk senedir dövüşe hasretim. Oğlu:

- Vurulursun! Vatana hasret gidersin! diye onu gemide bırakmak istedi. Kara Memiş, o vakit birdenbire gençleşmiş bir kaplan gibi doğruldu. Duramıyordu. Kalkan, kılıç istedi. Sonra geminin kıçında sallanan sancağı göstererek:

- Şehit olursam bunu üzerime örtün!

- Vatan, al bayrağın dalgalandığı yer değil midir? Dedi.

MÜSTAKBEL KATİL

Pierre Lucas arkadaşı ile alay etti. Henri Mignot, ciddi bir tavırla cevap verdi:

-Bu rüya başkaydı katledilmek üzere olduğuna inanıyorum. Sabırsızlanan Pierre:

-Seni istirahat etmek için Alsace'a çağırdım. Halbuki seni, hiç bir zaman bu kadar dertli gördüğümü hatırlamıyorum, diye söylendi. Henri:

-Dertli olmakta haklıyım, diye ısrar etti. Bu eve ilk defa geliyorum. Fakat rüyamda gördüğüm için her köşesini daha buraya gelmeden evvel, tanıyordum. Mesela başucundaki masada bir bardak su ile bir tabanca bulunduğu doğru değil mi? Pierre hayret içinde:

-Evet nasılda bildin ? diye haykırdı.

-Rüyamda görmüştüm.

-Peki, nasıl öldürüleceğim ?

-Uyurken bıçaklanacaksın !

-Şu halde tetikte uyurum. Gel, bu saçmaları unutalım da biraz dolaşalım. İki erkek, beraberce evden çıktılar. Bahçede, çiçeklerle meşgul yaşlıca bir adam, onlar geçerken hürmetle şapkasının çıkardı. Henri Mgnot dona kalmıştı.

-Rüyamda seni öldüren adam buydu ! diye bağırdı. Pierre katıla katıla gülmeye başladı:

-İhtiyar Paul'ü katil mi zannettin? Ayol 20 yıldır yanımızda. Hepimize candan bağlı. Henri ısrar etti:

-Katilin bu olduğuna eminim. Onu başından sav. Fakat Pierre Lucas arkadaşının çılgınca ısrarlarına kapılacak adam değildi. Henri iki hafta müddetle, Pierre'e boş yere ihtarlarda bulundu.

Telgraf Pierre'den di:"Sırf içinin rahat etmesi için bahçıvanı kovdum" diyordu. Henri'nin içi hakikaten rahat etmişti. O gece haftalardan beri ilk defa sakin bir uyku uyudu. Sabahleyin de neşe ile kahvaltı sofrasının başına geçti. Fakat gazeteyi eline alınca, dona kaldı. Baş sayfanın bir köşesinde büyük puntolarla şu yazılıydı: "Bay Pierre Lucas, bugün Alsece'deki evinde bıçaklanarak öldürülmüştür.

Maktulün sadık bahçıvanı Paul Remaunte, cinayeti işleyenin kendisi olduğunu itiraf etmiştir. Katil 20 yıllık hizmetten sonra, hiç bir sebep gösterilmeden kovulmasına içerlediği için, eski efendisini öldürdüğünü söylemiştir.

RÜYANIN ÖNLEDİĞİ FELAKET

Geçen harp esnasında fırtınalı bir gün, C-23 numaralı İngiliz denizaltısı şafak sökmeden Harwicehe limanından ayrılmıştı. Buz gibi rüzgar, yağan yağmuru sulu sepken haline getiriyordu. Bütün o gün ve onu takip eden gece, denizaltı, güvertelerine vuran rüzgar ve sulu sepken tarafından kamçılana kamçılana, fırtınalı denizde çalkalanıp durdu.

Denizaltının havanın bu şiddetine tahammül edemeyeceğini düşünen kaptan, nihayet subaylarından Brandt'a dalma emrini verdi. "Kahvaltıdan sonra ön derinlik ölçü cihazının yanına bir gözcü koy. Geri kalan herkes bu gecenin 10'una kadar serbesttir. Bu saatten evvel, su yüzüne çıkamayacağımız muhakkak" dedi. Denizaltı daldıktan sonra vazife başında bulunmaları gerekenler hariç, bütün subaylar ve mürettebat uykuya geçti. Hiç olmazsa 10 saat uyuyacağını tahmin eden Brandt, başını yastığa koyar koymaz derin bir uykuya daldı. Rüya görmeye başladı. Bir mühimmat fabrikasında idi. Pantolonlu kadınlar mermileri barutla doldurmakla meşguldüler. Çalıştıkları odanın bir ucunda, üzerinde "müfettiş" yazılı cam bir bölmeyle ayrılmış kısım vardı. Buraya yaklaşan Brandt, kız kardeşinin içeride bir masa başında oturduğunu görür gibi oldu. Genç kadın, Bradt'ın bulunduğu istikamete baktığı halde, onu görür veya tanır gözükmüyordu. Aradaki kapıdan öteki odaya bakan Bradt, bir ateş dilinin, yerden kadınların mermileri doldurdukları odaya doğru, yılan gibi kaydığını dehşet içinde gördü.

Kız kardeşine bağırmak istediyse de, sesinin kısıldığını fark etti. Başı masanın üzerine düşen kadıncağız uyuyor görünüyordu. Brandt ona doğru koşmak isteyince bacakları hareket etmedi.

Sonra kulakları sağır edici infilak, etrafı toz, alev ve dumana boğdu. Brandt tekrar ileri atılmağa çalışırken başının yatağın tavanına vurmasıyla uyandı. Bir mühimmat fabrikasında değil, C-23 deniz altısında emniyetteydi !

Gördüğü rüyayı hatırlayınca yüksek sesle "Aman ne feciydi!" diye söylenmekten kendini alamadı. Biraz daha kendine gelince saatine bakmayı akıl etti, saat 10'du. Halbuki kaptan denizaltının saat 10'da su yüzüne çıkmasını emretmişti. Acaba kendisini niçin uyandırmamışlardı? Brandt heyecanla yataktan fırladı. Nöbetçinin yanına gidince onun uyuya kalmış olduğunu gördü. Adamcağız, Brandt kendisini sarsınca dahi uyanmadı. Adamın kalbini yokladı kalbi pek hafif atıyordu. Brandt, derin bir uykuda olan kaptanı dahi uyandıramadı. Bradt kendi kalbinde de bir ağırlık olduğunu ve nefes almakta güçlük çektiğini hissetti. Bunun üzerine adamların üzerine, kova kova su dökerek onları uyandırmaya çalıştı.

Bu surette uyanabilen üç kişinin yardımıyla denizaltıyı su yüzüne çıkardı. Kaportaları açınca ortalığın apaydınlık olduğunu görerek hayretler içinde kaldılar. Denizaltı 24 saat müddetle, yani kaptan emrettiği müddetten 12 saat daha fazla suyun dibinde kalmış ve bu 12 saat zarfında hava, gaz dumanlarıyla ağırlaşmıştı. Dumanlar Brandt'tan başka herkesi kendinden geçirmişti. C-23 limana dönünce Brandt kız kardeşinin bir mektubunu buldu.

Genç kadın şunları yazıyordu: Bu gün fabrikada korkunç bir felaket oldu. Kadınların mermi doldurdukları atölyede bir fimalk, 36 kadını öldürdü. Binanın içinde yüzlerce kişi ağır surette yaralandı. Ben, büyük bir talih esri olarak, yarasız beresiz kurtuldum. İnfilak, saat 10'dan az evvel oldu. Saat 10'da atölyeleri dolaşıp teftiş etmem lazımdı. Bu arada hayatımda ilk defa olarak masamın başında uykuya daldım. Uyurken seninle ilgili korkunç bir rüya gördüm. Rüyamda bir denizaltının içindeydim. Sen ve arkadaşların ölü olarak yatıyordunuz fakat nedense senin tamamıyla ölmediğine inanarak seni uyandırmaya çalıştım. Ne çare ki sesim kısıldığından kendimi sana işittiremiyordum. Tam bu sırada infilak beni uyandırdı.

Şair Nabi

Şair Nabi, zamanın paşalarından birinin iltifatına mazhar olur ve beraberce hacca giderler. O devirlerde hacca deve ile gidilir. Develerin sırtına yüklenen mahmil ismi verilen, iki kişinin rahatça yolculuk edebileceği bir semer vardır.

Nabi ile Paşa da böyle bir deve de yolculuk ederler. Nihayet bir seher vaktinde Medine topraklarına girerler. Nabi, Peygamberin kabrini ziyaret edeceğim diye heyecanlanır, mahmilin öbür tarafında ise Paşa yatmış uyuyor. Bu durum Nabi' yi mütessir eder.

"İki cihan güneşi bulunduğu topraklara geldik. Biraz sonra Medine şehrine gireceğiz. Böyle yatmak hiç münasip olur mu?" diye düşünür ve bu heyecanla dudaklarından şu mısralar dökülür.

Sakın terk-i edebten kuy-ı mahbub-ı hudadır bu Nazargahı ilahidir, makamı Mustafa' dır bu...

Nabi farkında olmayarak bu mısraları birkaç kere tekrarlar. Her tekrar edişte sesi biraz yükselir. Ve nihayet öbür tarafta uyumakta olan Padişah uyanır.

-Nabi ne oldu, ne söylüyorsun, der. Nabi de :

- Efendim, Peygamberimizin kabr-i sadetlerinin bulunduğu Medine şehrine geldik de, bazı şeyler hatırladım, bunları söyledim. Paşa da Nabi' nin heyecanına katılır. Abdest alıp yay olarak Medine sokaklarında Ravza-i Mutahhara'ya doğru yürürler. Bu esnada kulaklarına bir ses gelir. Durup dinlerler.

Gelen ses Mescid-i Nebevi'nin minarelerinden yükseliyor. Sesi dikkatle dinleyince, biraz evvel Nabi' nin söylediği mısraların müezzin tarafından okunduğu anlaşılır. İyice duygulanırlar. Paşa Nabi'ye şöyle seslenir.

-Nabi bu hal nedir? Nabi de:

-Bilmiyorum, der.

Her ikisi de sükut ederler ve beraberce minarenin kapısına girerler. Müezzin minareden inmesini beklerler. Müezzin inince:

-O söylediklerin ne idi, onları ne için söyledin, sebebi nedir, diye sorarlar. Fakat müezzin bir türlü söylemez. Ne kadar ısrar ederse de ,

"Söylemem, kafamı kesseniz de söylemem!" deyince:

-Ama, der Nabi, Bunları biraz önce ben söyledim. Sana kim söyledi. Bu sefer müezzinin tavrı ve şekli değişir heyecanla:

-Senin ismin Nabi mi? der. Evet cevabını alınca müezzin Nabi'nin ellerine, Nabi de müezzinin boynuna sarılır. Bu dehşetli manzarayı seyreden Paşa, dayanamayıp:

-Nereden bildin bunun isminin Nabi olduğunu, Allah aşkına söyle, der. Müezzin rüyasını anlatır.

-Efendim, akşam abdestli olarak yatmıştım. Biraz evvel Peygamberimizi rüyamda gördüm. Ya müezzin kalk yatma. Benim aşıklarımdan biri benim kabrimi ziyarete geliyor. Şu cümlelerle minareden onu istikbal et, dedi. Ben de hemen kalktım. Abdest aldım. Peygamberimizin iltifatına mazhar olan aşık kimdir diye düşünerek minareye koştum.

ruya tabirleri ruya tabiri

rüya rüya tabiri rüya yorumları islami rüya tabirleri ruya ruya tabiri ruya tabirleri ruya yorumlari ruya yorumları rüya tabir rüya yorumlari rüya yorumu rüyalar sevgi nehri astroloji rüya bir ruya bir ruya gordum bitmesin bu ruya bitti ruya burçlar rüya buyuk islami ruya tabirleri buyuk islami ruya tabirleri ansiklopedisini büyük rüya cihan rüya cihannet ruya cihannet rüya cnet ruya cnet rüya dini ruya dini ruya tabiri dini ruya tabirleri dinlemek için dogru ve goruldugu gibi cikan ruya dun gece bir ruya gordum giriş sayfası ihya ruya islam ruya islamda ruya islami ruya islami ruya tabiri islami ruya tabirleri islami ruya yorumlari islami ruya yorumları manga bitti ruya mavi ruya ruya anlamlari ruya anlamları ruya chat ruya com ruya gen ms ruya gibi ruya gordum ruya info ruya kent ruya manken ruya mp3 ruya nedir ruya otomobiller ruya sozlugu ruya sözlüğü ruya t ruya ta ruya tab ruya tabi ruya tabileri ruya tabir ruya tabiri com ruya tabirileri ruya tabirlari ruya tabirlei ruya tabirler ruya tabirleri com ruya tabirleri sozlugu ruya tabirleri ve yorumu ruya tabirlerı ruya tabirlri ruya taböe4 rleröe4 ruya taböe4 röe4 ruya tabır ruya tabıri ruya tabırları ruya tabırler ruya tabırleri ruya tabırlerı ruya tabırı ruya yorum ruya yorumla ruya yorumlama ruya yorumlar ruya yorumlari com ruya yorumlaröe4 ruya yorumu rüya dini rüya fal rüya görmek rüya ihya rüya islami rüya sitesi rüya sözlüğü rüya tabi rüya tabileri rüya tabirlari rüya tabirler rüya tabirleri rüya tabırlerı rüya uyku rüya yorum rüya yorumcu rüya yorumlama rüya yorumlar rüyada rüyalar alemi sevgi nehri rüya son ruya www ruya www ruya com www ruya gen ms www ruya tabiri www ruya tabirleri www ruya tabirleri com www ruya tabırlerı www ruya tabırı www ruya yorumları yeni rüya ıslamı ruya

Z Harfi

ZABIT
Rüyada zabıt tutulduğunu görmek, ilginiz olmadığı halde adınızın kötü bir olaya karışacağına işaret eder.

ZABITA
Rüyada zabıta görmek başınıza bir sıkıntı gelecek demektir.

ZABİT
Rüyada zabit görmek istenilmeyen, kötü bir olaya isminizin karışması anlamındadır.

ZAFER
Çok zor bir sorunun üstesinden gelerek başarıya ulaşacaksınız demektir. Karşınıza çıkan tüm sıkıntıları aşacaksınız anlamındadır.

ZAKKUM
Rüyada zakkum görmek, kötü ve üzüntü verecek bir haber almak demektir.

ZALİM
İyi arkadaşlarınızın sağlıklarıyla ilgili haberlerin sizi mutlu edeceğine yorumlanır.

ZAMBAK
Rüyada zambak gören kimsenin işleri iyi olacak, bol para kazanacak demektir. Beyaz zambaklar görmek huzur ve mutluluğa erişecek anlamındadır.

ZAMPARA
Çok yoğun bir iş yaşamınız olduğuna, işleriniz dışında bir şeye vakit ayıramadığınızı bildirir.

ZAR
Rüyada zar oynamak ve kazanmak size yarar sağlamayacak, helal olmayan paraya ve mal kaybına yorumlanır.

ZARF
Rüyada kağıt zarf görmek, gizli bir olayı ortaya çıkaracağınıza yorumlanır. Zarfın içine bir kağıt koymak girdiğiniz bir toplulukta lider olacağınızın işaretidir.

ZAYIFLAMAK
Rüyada çok zayıflamak i, yaşamındaki sıkıntılarla uğraşamayıp ruhsal sıkıntılara düşmek demektir. Rüyada insanlarında hayvanlarında zayıflaması kötüye yorumlanır.

ZEBANİ
Rüyada zebani görmek, sıkıntılı bir döneme gireceğinizi haber verir.

ZEBRA
Maceraya olan düşkünlüğünüzden sürekli tehlikeye atılıyorsunuz demektir.

ZEHİR
Rüyasında zehir içerek öldüğünü gören kimse yaşamında güzel gitmeyen olayla olacak anlamındadır. Rüyada zehirlenmekten kurtulmak yaşamının bundan sonra ferahlık ve bolluk içinde olacağına yorumlanır. Rüyada başkasını zehirlemek bir sıkıntı yaşayacağını ancak bu sıkıntıların zamanla bu sıkıntıdan kurtulacağına yorumlanır. Etrafınızda olan olaylar moralinizin bozulmasına neden olacak demektir.

ZELZELE
Başınıza çok büyük belalar geleceğine işaret eder. Çok kötü bir rüyadır.

ZEMZEM
Rüyada zemzem suyu görmek çok tehlikeli hastalıktan kurtulmaya, üzüntünün ve sıkıntının biteceğine yorumlanır.

ZENCİ
Rüyasında zenci gören kişi geçinebilmek için çok çalışması gerekir anlamındadır. Evin içinde zenci görmek uzun süredir sonuçlandıramadığınız bir işi bitireceğinize yorumlanır.

ZENGİN
Rüyada zengin birini görmek çok sıkıntılı bir dönem geçirdiğinizi işaret eder.

ZERDALİ
Rüyada zerdali görmek, iyi bir haber olarak yorumlanır. zevk almayacağınız anlamındadır.

ZEYBEK
Akrabalarınız ve arkadaşlarınızla, eğlenceli vakit geçireceğinizi haber verir.

ZEYTİN
Rüyada zeytin para kazanmak demektir. Siyah zeytin, bundan sonra rahat ve huzur içinde yaşamak demektir. Yeşil zeytin zengin olmak ve gayri menkul almak demektir. Zeytin ağacı kısmet demektir.

ZIMBA
Rüyada zımba görmek, inatçı huyunuz yüzünden, çevrenizdeki insanları inciteceğinize işaret eder.

ZIRH
Sizi her konuda destekleyecek, başınız her sıkıştığında yardım edecek dostlara sahip olduğunuzu işaret eder.

ZİL
Rüyada zil sesi duymak güzel olaylara yorumlanır. Genç bir erkek için yüksek makamlara yükseleceğine işaret eder. Orta yaşlı kimse için bu rüya yaşamında iyi değişiklikler yapmaya yorumlanır. Bekar bir kız için mutlu olacağı bir evliliğe işaret eder. Eğer rüyayı gören evliyse geleceği oğlan çocuğunun doğumuna yorumlanır.

ZİNCİR
Rüyada zincir görmek güçlü olunacağına yorumlanır. Bekar birisi için evleneceğine işarettir. Rüyayı gören kimse gurbetten vatanına dönecek demektir. Boynunda zincir görmek, iftiraya uğrayacağınıza işaret eder. Rüyada el ve ayaklarının zincirle bağlı olduğunu görmesi çok büyük bir isteği olduğuna yorulur.

ZİNDAN
Çok güvendiğiniz bir işte hayal kırıklığına uğrayacaksınız demektir.

ZİRVE
Mücadeleci yapınız nedeniyle, daima sorunların üstesinden gelecek, başarılı olacaksınız demektir.

ZİYAFET
Bu rüyalar daima hayra yorulur. Rüyada ziyafet vermek iyilik yapmak demektir. Ziyafet sofrası görmek hayatının sonuna kadar para derdi çekmemek demektir. Bir ziyafet sofrasına oturmak istediği makama yükselir anlamındadır.

ZİYAN
Bir olay nedeniyle ziyana uğrayan insan, emeğinin karşılığını mutlaka alacak demektir.

ZİYARET
Rüyada birini ziyaret etmek, mutluluk demektir. İstemediğiniz bir ziyaret ise, sevmediğiniz insanlarla aynı ortamı paylaşacaksınız demektir.

ZURNA
Uzun zamandır görüşmediğiniz bir arkadaşınızla tekrar bir araya geleceksiniz demektir.

ZÜMRÜT
Zümrüt birkaç şekilde yorumlanır. Rüyada zümrüt görmek alın terinizle kazandığınız para olarak yorumlanır. Bir ziynet eşyasına takılıysa, yuva kurmak demektir. Rüyasında zümrütün çatladığını görmek, aşık olduğu kimseye gücenecek demektir. Rüyada mücevher taktığını gören kadın, çocuk sahibi olur demektir. Zümrüt takan kadının eşi ona sadık olacak demektir.

ZÜRAFA
Çok güzel ve karlı bir yolculuğa çıkacağınıza işaret eder.

Y Harfi

YABAN KEÇİSİ
Rüyada yaban keçisi görmek, kötü bir kadınla, yasak ilişkiye girecek ve mutsuz olacak demektir.;Rüyada görülen keçinin sağlıklı ve irice olması çok para kazanacağına ve servet sahibi olacağına yorumlan. Keçi hasta ve zayıf ise fakir olacağına yorumlanır.

YABAN ÖRDEĞİ
Rüyada yaban ördeği görmek veya satın almak, çok mutlu olacağınız bir davete katılacağınıza yorumlanır. Yaban ördeğinin pişirmek kimsenin çok para kazanacağına ve servet sahibi olunacağına yorumlanır.
YABANCI
Rüyada yeni biri ile tanışmak, yeni bir iş olanağı yakalamak olarak yorumlanır. Rüyada bir yabancı görmek, çok yakında sevdiği biriyle karşılaşır demektir. Yabancıdan bir şey aldığını görmek iyiye yorulur. Yabancıya bir şey verdiğini görmek kötüye yorulur, zarar edeceğinize yorumlanır.

YAĞ
Rüyada yağ görmek, büyük bir saadete doğru emin adımlarla ilerlemekte olduğunuza yorumlanır Hem kendi hem başka insanların yaşamlarını kontrol altına almış bir insana yorumlanır. Bol miktarda sıvı yağ, mutluluğun haberidir.

YAGMUR
Rüyada yağmur görmek daima iyiye yorumlanır. Yağmurda yürümek, sıkıntılarından ve hastalığından sıyrılmak demektir. Bu rüyayı gören kişi İşsizse çok güzel bir iş bulacağına yorumlanır. Para derdi varsa gelecekte para sıkıntısı çekmeyeceğine, aşıksa sevgilisine kavuşacağına yorumlanır.

YAĞMURLUK
Rüyada yağmurluk görmek, daha önce tanışmadığınız bir kimsenin işlerinizde büyük yardımı olacak anlamındadır.

YAHUDİ
Rüyada Yahudi ile konuşurken görmesi, o kimsenin dini görevlerini yerine getirmediğine, dinden çıkacağına yorumlanır.

YAKA
Rüyada yaka görmek, bol paraya ve iş girişimlerinin başarıya ulaşacağına işaret eder. Yakanın sarkık ve buruşuk olduğunu görmek işlerde zarara yorumlanır.

YAKMAK
Rüyada bir şey yakmak servet sahibi olmak demektir. Fakat eşya yanmaz da rengi kararırsa bu derde yorumlanır.

YAKUT
Rüyada yakut görmek ferahlık, mutluluk, sağlık ve güzel yaşama yorumlanır. Kendisine yakut bir yüzük alması evlat sahibi olmasına yorumlanır.

YALAK
Yeni bir aşk yaşayacağınıza işaret eder.

YALAN
Rüyada yalan iyi sayılmaz. Yalan söylediğini görmek düşünmeden yaptığınız işler yüzünden hem kendinize hem de etrafınızdakilere zarar vereceksiniz demektir.

YALDIZ
Rüyasında yaldız gören kimsenin hareketlerine dikkat etmediği taktirde çevrenizdekilere zarar veriyorsunuz demektir.

YALI
Rüyada yalı görmek, emellerine ulaşacağına yorumlanır.

YAMA
Rüyada yama gören kimse bir sorunun üstesinden geleceksiniz demektir.

YAMYAM
Rüyada yamyam görmek, doğru ve iyi niyetli yeni insanlarla tanışacağınıza yorumlanır.

YANAK
İnsanın rüyada yanağını görmesi, bolluğa, hayra ve refaha yorumlanır

YANARDAĞ
Rüyada yanardağın patladığını görmek, genç bir erkek için, yeni tanıştığı birisiyle aşk yaşayacağına ama bu aşkın mutluluk getirmeyeceğine yorumlanır. Bu rüya orta yaşlı biri için, gönülsüz olarak çevresinin değişeceğine işaret eder. Genç bir kadın için ise, çok seveceği iyi fakat iyi huylu olmayan birisiyle evleneceğine yorumlanır. Bir yanardağın gürültüyle faaliyete geçmesi önemli birisiyle bir sorun hakkında görüşme yapmak demektir.

YANGIN
Yangın rüyaları birkaç şekilde yorumlanır. Rüyada bir konağın yandığını görmek, uzaktan sizi tedirgin edecek haber alacağınıza yorumlanır. Kendi evinin yandığını görürse, işlerinde büyük zarar edecek ve sağlığı bozulacak demektir. Eşyalarının yandığını gören kişinin el attığı her işte başarılı olacağına yorumlanır. Yanan şeyden sadece beyaz dumanlar çıkıyorsa, bu herkesi ilgilendiren bir olaydır. Kara duman çıkıyorsa, büyük derttir. Yangında sadece alev gözükmesi, zengin olunacağına yorumlanır.

YANKESİCİ
Yankesici tarafından soyulduğunu gören kimsenin harekelerine çeki düzen vermesi gerektiğini belirtir.

YANKI
Rüyada sesinin yankılandığını duyan kimse zor günler geçirecek ve bu zorluklar onu çok üzecek demektir. Bu rüyayı gören kimsenin kararlar alırken daha dikkatli olmalısınız demektir.duysanız, zor günler geçireceksiniz. Özellikle önemli konularda acele karar vermekten kaçının.

YAPRAK
Yeşil yaprak murada ermek anlamındadır. Sararmış, kurumuş, bir yaprak hayal kırıklığı yaşamak demektir. Bir ağacın, dalın yapraklanması, istediğiniz şeylerin olacağını işaret eder.

YARA
Rüyada yara genel olarak para kazanmak zengin olmak sayılır. Rüyada bir erkek kendisini yaralamış gördüyse yakınları onu hatalı işlere atılmaktan kurtaracaklar demektir. Rüyayı bir kadın görüyorsa, sevgilisi veya kocası tarafından aldatıldığına işaret eder.

YARASA
Rüyada yarasa görmek, aslında kötü şansa, hastalığa yakalanmaya ve tehlikeye yorumlanır. Ancak yarasa görmek amacınıza ulaşmak için çok emek harcamanız gerekir şeklinde de yorumlanabilir. Rüyada yarasa görmek, kötü işlere atılmaya ve yaşamda kötü değişiklikler yapmaya yorumlanır. Beyaz yarasa ölüme yorulur.

YARDIM
Birine yardım etmek, iş hayatında yükselip, hep çıkmak istediğiniz makama ulaşacağınızı işaret eder. Eğer rüyanızda size yardım ediliyorsa, gerçek yaşamda da bir iyi arkadaşınız size yardım edecek demektir.

YAS
Rüyasında yas tuttuğunu gören kimse sıkıntı ve dertlerinizden kurtulacak, rahat bir döneme girecek demektir.

YASTIK
Rüyada yastık görmek, genç bir erkek için; çok yakında önünüze çıkacak bir fırsatı iyi değerlendirirseniz mutlu ve rahat bir yaşam sürersiniz demektir. Orta yaşlı bir erkek için bu rüya çok eğleneceğiniz ve rahatlayacağınız bir tatile çıkmak anlamındadır. Bekar bir kadın için rüyada yastık görmek için parası olan ve iyi huylu birisiyle evlenmeye yorumlanır. Evli bir kadın içinse bu rüya çok iyi bir arkadaş sahibi olamaya yorumlanır.

YATAK
Rüyada yatak görmek, yeni bir aşk macerasına atılacağına yorumlanır. Genelde yatak rüyası görmek yola çıkmak anlamındadır. Temiz bir yatak görmek, güzel ve eğlenceli bir tatile çıkacak demektir. Rüyada eve yatak almak rüyayı gören bekarsa, istediği kimseyle evleneceğine yorumlanır. Yatağını satan veya atan kişi eşinden istifa eder demektir.

YATAKHANE
Etrafınızda işinizdeki başarıları kıskanan insanların bulunduğunu işaret eder.

YAY
Sağlığınızın düzeleceğini bildirir. Eğer sağlığınıza dikkat ederseniz bir daha ciddi bir hastalık geçirmeyeceksiniz demektir.

YAYLA
Rüyada yayla görmek işinizi değiştireceğinize işaret eder.

YAZAR
Rüyada yazar olduğunu gören kimsenin işleri düzelecek, şansı açık olacak demektir.

YAZI
Rüyada yazı yazmak sahtekar bir kimsenin etrafınızda olduğuna ve size zarar verecek komplolar kurduğuna işaret eder.

YELEK
Rüyada yelek görmek, dertlerle uğraşmak anlamına gelir.

YELPAZE
Rüyada yelpaze rahata, sıkıntıdan ve kavgadan kurtuluşa, yoksulluktan varlığa yorumlanır.

YEMEK
Tek başına yemek yemek , kötü bir haber alacağınıza yorumlanır. Hareketlerinize dikkat etmeniz gerektiğini de belirtir. Birçok insanla yemek yediğinizi gördüyseniz, bolluğun ve refahın habercisidir. Kazanç elde edip, kazancınızı başka insanlarla paylaşacaksınız.

YEMEK PİŞİRMEK
Rüyada yemek pişirmek, istediklerine kavuşmaya yorumlanır.

YEMİN
Rüyada yemin ettiğini görmek, düşmanlarınızı alt edeceğinize yorumlanır.

YENGEÇ
Rüyada yengeç görmek, sert tutumlu, geçimi zor birine yorumlanır.

YER ALTI
Rüyada yeraltında olduğunu görmek, bir konuyu olduğundan çok büyüttüğünüzü bildirir.

YETİM
Rüyada yetim biri görmek, düşünmeden yaptığınız hareketler nedeniyle çevrenizdeki insanlara zarar verir demektir.

YIKANMAK
Rüyada yıkanmak, hastalık ve dertlerden sıyrılmaya, kulak yıkamak güzel, hayırlı haberler almaya yorumlanır.

YIKMAK
Bir evin yıkıldığını görmek, o kişinin öleceğine, eski bir evin yıkıldığını görmek, dert ve üzüntüye yorumlanır. Rüyayı kadının evin tavanının yıkıldığını görmesi, kocasının ölümüne yorumlanır.

YILAN
Rüyada yılan görmek her türlü düşman demektir. Çok zehirli oldukları bilinen engerek, kobra, gibi yılanları görmek çok daha da tehlikeli düşman demektir. Rüyada yılanı evde görmek düşmanın size kötülük yapacağına yorumlanır. Bu rüya karı:kocanın kavga etmesine işaret eder.

YILAN BALIĞI
Rüyada yılan balığı görmek,etrafınızdaki kimselerin sizi kıskanacağına işaret eder.

YILBAŞI
Yılbaşı ile ilgili rüyalar evlenmeye ve aşka yorumlanır.

YILDIRIM
Rüyada yıldırımın eve düşmesi, evdekilerin zor, sıkıntılı zamanlar geçireceğine yorumlanır. Size yıldırım düştüğünü görmek, çok önemli bir hastalığa yakalanacağınızı belirtir.

YILDIZ
Rüyada yıldızlı gökyüzü gören kimsenin , mutlu olacağına, şansının iyi olacağına ve para sıkıntısı çekmeyeceğine yorumlanır. Yıldız kayması ise, kötü haber almak demektir.

YOĞURT
Rüyada yoğurt görmek, yemek, zengin olmak ve uzun yaşamak demektir.

YOKUŞ
Bir kimse rüyada bir yokuşu çıkıyorsa, olaylar karşısında daha güçlü olmalı, ve güçlüklere dayanmalı demektir.

YOL
Rüyada dar veya taşlı yolda yürümek, bazı kavgaların başınızdan geçeceğine işaret eder. Kenarları çiçekli bir yol görmekse, aşk yaşamınızda güzel bir ilişkiye başlayacaksınız demektir.

YOLCULUK
Yolculuğa çıktığını görmek ve ya da arsa alacağınıza işarettir. Deniz yolculuğuna çıkmak, muradınıza ereceğinizi bildirir.

YONCA
Rüyada yonca görmek, çok güzel bir paraya kavuşmaya yorumlanır. Yonca bulmak hayal kırıklığı yaşayacağınıza yorumlanır. Rüyasında yonca tarlasında yürüyen gören genç bir erkek hayatında başarı kazanmak için harekete geçeceğine işaret eder. Evli kadınlar için yeni bir eve taşınmaya yorumlanır.Orta yaşlı kimse için işlerinde çok başarı kazanacağına ve yükseleceğine yorumlanır. Genç kızlar için bu rüya evliliğe işaret eder.

YORGAN
Rüyada yorgan gören kişi mutlu olacak demektir. Akıllıca davranmak rahat bir geleceğe sahip olmanızı sağlayacak demektir. yorumlanır.

YOSUN
Rüyada yosun görmek, gereksiz işlerle uğraşarak, vaktinizi boşa harcadığınıza, daha önemli işlerle meşgul olmanız gerektiğine yorumlanır. Bu rüyayı genç kız görürse ilerde çok mutlu olacağına işarettir. Kadınlar görmüşse, uzun süredir görmediği bir arkadaşıyla karşılaşacağına yorumlanır.

YUFKA
Rüyada yufka görmek çektiğiniz sıkıntılardan kurtulacağınıza ve rahat ve huzurlu bir hayat göstereceğinize işaret eder.

YULAF
Rüyada yulaf görmek, beklenmedik miktarda para kazanmak demektir.

YULAR: Rüyada yular görmek, birisinden pahalı bir hediye alacağınızı belirtir.

YUMURTA
Rüyada yumurta zenginliğin ve mutluluğun işaretidir. Ayrıca evliliği de işaret eder.

YUMAK
Rüyasında yumak gören kimsenin işleri daha da karışacak demektir.

YUMRUK
Daha önce size kötülüğü dokunan bir insandan intikamınızı alacağınıza işaret eder.

YUNUS
Rüyada yunus balığı görmek, mutlu ve huzurlu bir evlilik yapacağınıza işaret eder.

YUVA
Rüyada bir kuş yuvası görmek, aile yaşamında huzura yorumlanır. Bekar biri bu rüyayı görürse, yakında güzel bir evlilik yapacağına yorumlanır.

YÜK
Rüyasında yük taşıyan bir kişi yüksek bir makama yükselir anlamındadır.

YÜN
Rüyada yün görmek, helal yoldan para kazanacağınıza işaret eder. Yün doldurmak, yakında evlilik yapacağınıza işaret eder.

YÜRÜMEK
Düz ve doğru bir yolda yürüdüğünü görmek o kişi hayatında çok olumlu değişiklikler yapacağını belirtir. Başı önde eğerek yürümek, ömrünün uzun olacağına yorumlanır. Yağmur altında yürümek, ihtiyarlığında çok rahat ve mutlu bir yaşantı süreceğine işaret eder.

YÜZMEK
Rüyasında yüzdüğünü gören kişi çok başarı kazanacağı iş yolculuğuna çıkacaktır. Kirli suda yüzdüğünü gören kimse kötü yollardan para kazanacak anlamındadır. Dipten yüzmek işleri herkesten gizleyerek yürüttüğünüzü işaret eder.

YÜZÜK
Rüyada yüzük görmek, iyiye işarettir. Yüzük takmak, yeni bir işe atılıp çok para kazanmaya yorumlanır. Nikah yüzüğü takmak güzel ve mutlu bir evlilik yapmak demektir.

Ü Harfi

ÜCRET
Rüyada ücret vermekte almakta iyiye yorumlanır. Rüyada birisine bir iş karşılığı ücret Şmek birilerine yardımda bulunacağınıza işarettir. Rüyada ücret almak ise işlerinizin alacağınız yardımlarla düzeleceğine yorumlanır. Ücret verdiğini görmek, birine yardımda bulunacaktır.

ÜLSER
Düzensiz yaşamanız nedeniyle sağlığınızın bozulduğunu bildirir. Bir hastalığa yakalanacağınızı haber verir.

ÜNİFORMA
Üniforma ile ilgili rüyalar, mutluluk ve iş yaşamında başarılara yorumlanır. Rüyada üniforma veya üniformalı birini görmek gerçekten iyi arkadaşlarınızın desteği ile isteklerinize kavuşacaksınız demektir.

ÜNİVERSİTE
Rüyada bir üniversitede olduğunu görmek, içinde bulunduğunuz sıkıntılı durum iye doğru değişecek demektir. İş yaşamınızda da başarılı olacağınıza yorumlanır.

ÜN
Rüyada ünlü olmak rüyayı göreni mutlu edecek, umutlandıracak olaylarla karşı karşıya geleceğini işaret eder. Ünlü birini görmek; çevresi geniş, güçlü birinden yardım alacağına yorumlanır.

ÜRPERME
Rüyada ürperdiğinizi görmek, küçük bir hastalığa yakalanacağınızı haber verir.

ÜŞÜMEK
Rüyada bir erkeğin üşümesi; başarısızlığının nedenlerini dışarıda değil kendisinde araması gerektiğini bildirir. Orta yaşlı birisi için bu rüya eskiden yaptığı bir hatanın ortaya çıkacağını ancak bu olayın üstesinden geleceğini işaret eder. Evli kadınlar için; önemsiz bir kaza yapacağına yorumlanır. Genç birisi için ise yakında aşk yaşamak anlamındadır.

ÜTÜ
Rüyada ütü insanın yaşamına karışan, öğüt veren, bir kimse olabilir.Rüyada sıcak ütü görmek, çok akıllı bir insan olduğunuza ama aklınızı iyi kullanmadığınız için zarara uğrayacağınıza yorumlanır. Rüyada bir şeyi ütülemek, işlerin iyi olacağına yorumlanır.

ÜVEY
Rüyada üvey anne, baba ya da kardeş görmek, kötü bir haber alacağınıza yorumlanır.

ÜZENGİ
Rüyada üzengi görmek, bir yolculuğa çıkacağınızı bildirir.

ÜZÜM
Rüyada üzüm görmek bir işten bol miktarda para kazanılacağını işaret eder. Kara üzüm ise sıkıntı, üzüntü ve hastalığa yorumlanır. Beyaz üzüm; iyi olaylara ve şifaya yorumlanır.

U Harfi

UÇAK
Havalanan uçakta olduğunu görmek, isteyerek hayatında değişiklik yapacak demektir. Rüyada uçak, yenilik, değişiklik, toplum kurallarının dışına çıkmak şeklinde yorumlanır.

UÇURUM
Kötü ve acı haberler alabileceğinizi işaret eder. Uçuruma düştüğünü görmek, evliliğinizin kötüye gideceğine yorumlanır.

UÇURTMA
Rüyada uçurtma, hiç beklemediğiniz bir zamanda, hiç beklemediğiniz yerden haberler alacağınıza yorumlanır. Bir yerde duran uçurtmalar, henüz yola çıkmamış haber demektir. Uçurtma uçurmak çevresindeki insanları etkileyecek, itibar kazanacak anlamındadır. Uçurtmanın yere düştüğünü görmek yalan habere yorumlanır.

UD
Rüyada ud çalmak geçmiş yaşadığınız olayların hafızanızdan çıkmadığına yorumlanır.

UĞURBOCEĞİ
Rüyada uğurböceğini uçarken görmek, çok güzel, mutluluk verecek bir haber almak demektir. Uğur böceğinin üstüne konduğunu görmek problemlerine çözüm bulacak ve mutlu alacak demektir. Uğurböceğini öldürmek uğursuzluğa yorumlanır.

ULUMAK
Rüyada uluma sesi duymak, çok kötü bir hastalığa tutularak, sıkıntılı günler geçireceksiniz demektir.

UN
Rüyada un çok para kazanmak ve zengin olmak demektir. Un dolu çuvallar görmek, hiç emek harcamadan zengin olmak demektir. Üstü başı una bulandığını görmek istediğiniz şeylere sahip olacağınıza yorumlanır. an istediklerini alır.

UR
Rüyada ur görmek, iş hayatınızda büyük sorunlarla karşılaşacaksınız demektir.

URGAN
Rüyada urgan görmek,kötü ve üzüntü verici bir haberin alınacağına yorumlanır.

USTURA
Rüyada ustura gören kişinin erkek çocuğu olacağına yorumlanır. Ayrıca ustura, kin tutmaya, üzüntü ve acı verecek demektir.

UTANMAK
Rüyada utandığını görmek, beklemediğiniz bir haberin sizi çok mutlu edeceğine işarettir. Başkalarının utandığını görmek, çevresindeki insanlarla ilgili güzel sözler duyar.

UYKU İLACI
Rüyada uyku ilacı içmek, yaşadığınız sıkıntılı günlerin sonunda mutlaka rahata ve huzura kavuşacağınıza yorumlanır.

UYUMAK
Rüyada uyuduğunuzu görmek,, sevdiğiniz insanlarla beraber mutlu ve huzur içinde uyumak demektir. Kötü bir ortamda uyumak, sağlığınızın bozulacağına ve tartışmalar yaşayacağınıza yorumlanır.

UYUŞTURUCU
Rüyasında uyuşturucu kullanmak dedikodunuzun yapılacağına ve iftiraya uğrayacağınıza işaret eder.

UYUZ
İşleriniz çok iyi olacak, çok para kazanacaksınız demektir.

UZAY
Uzaya gittiğini görmek, rüyayı gören kimsenin yeni olaylara şahit olacağına işarettir. Bu rüyayı görenin güveni ve inancı artar

T Harfi

TABAK
Rüyada tabak görmek iyi, güzel olaylar olacağına yorumlanır. Rüyada temiz, sağlam ve boş tabak alan kişi çok para kazanacağı yeni bir işe atılır anlamındadır. Bir tabağa yiyecek koymak o kimsenin zengin olacağına işaret eder.

TABANCA
Rüyada tabanca güçlü ve saygı duyulan biri olmak demektir. Elinde tabanca olan kimse, yaşamında yüksek makamlara yükselir. Rüyada tabanca kullanmak, bir iftiraya uğrayacağınıza yorumlanır. Tabanca satın almak, birilerinin sizin dedikodunuzu yapacağını belirtir. Tabanca temizlemek, bir işe başlayacağınıza yorumlanır. Tabanca ile ateş etmek, hırslı ve birine işarettir. Tabanca ile vurulmak, karşı cinsten birine kuvvetli bir şekilde aşık olduğuna yorumlanır.

TABELA
Rüyada tabela görmek, özel yaşamınızda yaptığınız hatalı davranışlar nedeniyle işlerinizde de başarısız olacağınıza yorumlanır.

TABLO
Rüyasında tablo gören kişinin , uzun süredir planladığı işleri kısa süre sonra gerçekleşeceğine yorumlanır.

TABUR
Rüyada askeri bir tabur görmek, yakında şansınızın çok iyi olacağına ve başarılı işler yapacağınıza yorumlanır.

TABURE
Rüyasında tabure gören kişinin, sıcak ve deniz kenarında bir yerde güzel bir tatil yapacağına ve rahatlayacağına işaret eder.

TABUT
Rüyada tabut görmek, zorlukların üstesinden gelmeye ve kazanca yorumlanır. Tabutu açık görmek, daha dikkatli olmazsanız birçok zorlukla karşı karşıya kalacaksınız demektir. Bazen kötü anlam içeren bir rüyadır.

TACİR
Rüyasında tacirden bir şey alan kimse, güvendiği bir insan tarafından aldatılacak demektir.

TAÇ
Başına güzel bir taç taktığını gören bekar kadın çok güzel bir evlilik yapar. Tacın baştan çıkarılması yada düşmesi, ayrılık ve başarısızlıktır.Rüyada taç giymek, çok kısa bir süre sonra büyük bir isteğinizi gerçekleştireceksiniz demektir.; Başkasını taç giyerken seyretmek , düşmanlarının karşısında yüksek bir seviyeye yükseleceğine yorumlanır. Rüyada taç evlilik, işte başarılı olmak, kısmet olarak kabul edilir.

TAHT
Rüyada taht görmek, çok yüksek makamlara yükseleceğinize yorumlanır. Tahtta oturduğunu görmek çevrenizdeki insanların saygısını kazanacağınıza işaret eder. Başkasının tahtta oturduğunu görmek, başka insanların size yardım etmesiyle başarı kazanacaksınız anlamındadır.

TAHTA KURUSU
Rüyada tahta kurusu görmek, çevrenizdeki size zararı dokunacak insanlarla çevrili olduğuna yorumlanır.

TAKA
Rüyada taka görmek, muradınıza ereceğinize yorumlanır.

TAKKE
Rüyada takke, daha önce yaptığınız, utanç verici bir olay ortaya çıkacak demektir. Takke almak, hayatınızda bazı değişiklikler yapacaksınız demektir. Eski bir takke görmek hayal kırıklığına uğrayacağınızı haber verir.

TAKSİ
Bir arkadaşınız, size büyük bir sırrını emanet edecek. Eğer rüyada taksi şoförlüğü yapıyorsanız, bir işe girecek fakat pek kar elde edemeyeceksiniz.

TAKUNYA
Rüyada takunya görmek, işlerinizin yavaş yavaş ilerlediğine yorumlanır.

TAKVİM
Rüyada takvim görmek, çok büyük miktarda para kazanmaya yorumlanır. Rüyada doğum tarihini düşünmek, hiç beklemediği anda çok büyük bir miras kalacağına yorumlanır.

TAMBUR
Rüyada tambur görmek, boş inançlarınız olduğuna yorumlanır. Tambur çaldığını görmek sıkıntılarınızın her geçen gün büyüdüğüne işaret eder.

TANDIR
Tandırla ekmek pişirip, yiyen kimsenin rızkı artar. Tandır görmek misafir

TANRIÇA
Yunan tanrı veya tanrıçalarını görmek, hayal aleminde yaşadığınızı, artık ayaklarınızın yere basması gerektiğini belirtir. ağılayacağınıza işaret eder.

TARAK
Rüyada yeni bir tarak görmek yola çıkılacağının işaretidir. Eski bir tarak uzaklardan bir haber alır. Başına süslü tarakla taradığını görmek bekarlar için güzel bir evliliğe yorumlanır.

TARÇIN
Rüyada tarçın görmek, kötü haber alınacağına yorumlanır.

TARHANA
Rüyada tarhana çorbası içmek, o kimsenin sıkıntı ve zorluklarla karşılaşacağına yorumlanır.

TARLA
Rüyada tarla görmek çok bol para kazandıracak, karlı işlere girileceğinin işaretidir. Rüyada tarla ekmek emeklerinin karşılığını alacak demektir.

TAS
Rüyada görmek, çok güzel bir kadınla aşk yaşanacağına yorumlanır.

TAŞ
Rüyada taş görmek, düğün ya da nişan yapılacağına işaret eder.

TATİL
Rüyada tatil görmek, işlerinizin yoğunluğu nedeniyle çok yorgun olduğunuzu, dinlenmeniz gerektiğini bildirir.

TAVA, TENCERE
Tava veya tencere görmek ölüme işarettir.

TAVLA OYUNU
Rüyada tavla oynamak; manevi huzura kavuşacağınıza yorumlanır.

TAVŞAN
Rüyada hızlı koşan bir tavşan görmek, gizlenmesi lazım olan bir sırra yorumlanır. Tavşan avlamak, endişe ve şüphe içinde bir zamanın yaşayacağınıza işarettir. Rüyada yavşan satmak, satın almak veya yemek sağlık durumunun hafif bir hastalıkla yorumlanır.

TAVUK
Bir süre canınız sıkılacak, bu sıkıntıların sonunda mutluluğa ve huzura ereceksiniz ve rahata kavuşacaksınız demektir. Rüyada tavuk, aile yaşamınızın güzel ve düzenli olacağına mutlu günler geçireceğinize yorumlanır. Küçük tavuklar veya civcivler, iş yaşamında başarılı olacağına işaret eder.

TAVUS KUŞU
Zengin ve güzel bir kadınla tanışacağınıza işaret eder.

TAZI
Rüyada tazı görmek, işlerinizde basamakları hızlı bir şekilde çıkacağınıza ve başarı kazanacağınıza yorumlanır.

TEBEŞİR
Rüyada tebeşir görmek, son zamanlarda sağlığınızı çok ihmal ettiğinizi bildirir. Tebeşirle yazı yazdığını görmek, başarı kazanacağınızın işaretidir. Elinde tebeşir tutmak , özel yaşamınızda dertler yaşayacaksınız demektir.

TECAVUZ
Rüyada tecavüze uğramak , aşk yaşamınızda bazı sorunlar yaşayacaksınız kötü günler geçireceksiniz demektir.

TEKERLEK
Rüya sahibinin yaptığı ve yapacağı bütün işlerinin iyiye doğru dönmesiyle yorumlanır.

TELEFON
Rüyada görmek; çok güzel bir haber almaya, size birinden miras kalacağına ya da yüksek bir makama yükselmeye yorumlanır.

TELESKOP
Rüyada teleskopla ay ve yıldızlara bakmak; yüksek bir makama yükselmeye ve yüksek makamdaki insanlarla güzel sohbete yorumlanır.

TELGRAF
Rüyada telgraf almak, uzaktan gelecek iyi haberlere yorumlanır.

TENEKE
Rüyada teneke görmek, helal olmayan yollarla para kazanmaya yorumlanır.

TEPE
Rüyada dik bir tepeye çıkmak; çok zor bir işi üzerine alıp başarıla sonuçlandıracaktır. Eğer tepeye arkadaşlarıyla tırmanıyorsa; istemeyerek bir işi veya borcu üslenecek ve sorumluluk alır demektir.

TERAZİ
Rüyada terazi görmek, önemli bir konuda karar vermesi gerektiğini işaret eder. Teraziyle bir şey tarttığını görmek kendisiyle ilgili önemli bir karar verecek demektir.

TEREYAĞ
Rüyada tereyağlı bir ekmek yemek, iyi şans demektir. Rüyada tereyağı almak veya satmak genç yaştaki erkek için; işlerinde başarı kazanmaya işarettir. Genç bir kız için bu rüya; hiç istemediği bir işte çok zorlanacağına işaret eder. Orta yaşlı kadınlar; için dikkatli olması gerektiğine yorumlanır.

TERLİK
Rüyada terlik görmek mutluluk verecek haberler alacağınıza yorumlanır. bu rüyayı gören kimse, huzurlu ve mutlu bir yaşam sürecek demektir.

TERZİ
Rüyada terzi görmek, adil birisiyle tanışılacağına yorumlanır.

TESBİH
Rüyada tespih görülmek çok güzel haberler alınacağına işarettir. Tespihin kopması veya tanelerinin dağılması üzüntü verecek haberler alınacağına yorumlanır.

TESTERE
Eelinizi attığınız tüm işlerde başarıya ulaşacağınızı belirtir. Testere ile bir şey kesmek, düşmanlarınızı yeneceğinize işarettir.

TEYZE
Rüyada teyzesini gören kişi çok güzel bir rüya görmüştür. Bu rüya beklenmedik bir kişiden size miras olarak çok büyük miktarda para kalacak demektir.

TESTİ
Rüyada testi doldurduğunu görmek, işlerin çok iyi olacağına ve servet sahibi olunacağına işarettir.

TIRNAK
Rüyada tırnak kesmek kötü bir olaya işarettir. Güzel tırnaklar başarı kazanacağınız işlere gireceğinizi bildirir. Bakımsız tırnaklar, dert ve hastalığa yorumlanır.

TIRTIL
Rüyada tırtıl gören kimsenin etrafına dikkat etmesi gerektiğini, bu insanların güvenilmez kimseler olduğunu bildirir.

TİLKİ
Rüyada tilki görmek etrafınızda kötülük yapabilecek insanların olduğuna yorumlanır. Tilki kürkü giymek düşmanlarınızı alt edeceğinizi belirtir. Tilki sütü içtiğini görmek hastalıklarınızın iyileşeceğini bildirir.

TİMSAH
Timsahın karada yürüdüğünü görmek, onun çok tehlikeli düşmanlara sahip olduğuna işarettir. Eğer timsah sizi ısırdıysa, yaşamınız tehlike içindedir demektir. Timsahı öldürmek, düşmanlarınızı alt edeceğinize yorumlanır. Gizli düşmanlarınız var demektir. Bu insanlara ve sağlık durumunuza dikkat edin.

TİYATRO
Rüyada sahnede ya da tiyatro oyununda oynamak genç bir erkek için çok istediği bir şeyi elde edeceğine işarettir. Orta yaşlı birisi için ise yakında birisiyle arkadaşlık edeceğine yorumlanır. Genç bir kadın için bu rüya hayatında önemli ve mutluluk getirecek değişikliğe gideceği demektir. Daha yaşlı ise; sevdiği bir arkadaşının ihanetine yorumlanır.

TOPAL
Rüyada kendisini topal görürse bu pek hayra sayılmaz. Bu rüya arkadaşlarının desteği ile bütün zorlukların üstesinden geleceğine işarettir.güçlükleri önleyeceğine yorumlanır.

TOPLU İĞNE
Bu rüya kötü bir olaya yorumlanır. Rüyada kendini toplu iğneler içinde kendisini görmek, aslında pek önemli olmayan olaylara yorumlanır.

TOREN
Rüyada bir törene katılmak görmek, sevgilinize ve eşinize güvenmeniz gerektiğine onun size olan sevgi ve saygısından emin olmanız gerektiğine işaret eder.

TOPUZ
Topuz görmek, üst makamlarda bulunan, güçlü bir kimseden her zaman yardım göreceğinizi bildirir.

TOZ
Rüyada eşyaların toz içinde olduğunun görülmesi para kazanacağınıza yorumlanır. Elbiselerinin tozlarını silkelemesi o kimsenin sıkıntılarını attığına ve ömürlü olacağına yorumlanır.

TRAMPET
Rüyada trampet sesi duymak, kısa zaman sonra birçok güzel olayın gerçekleşeceğini bildirir.

TREN
Rüyada tren görmek; iş yaşamınızda yükselme fırsatının ortaya çıkacağına işarettir. Trende birisini görmek; arkadaşlarının yardımı ile işlerinde başarı kazanacağına yorumlanır. Bilmediği bir yere tren yolculuğu yapmak çok yarar sağlayacak bir davete yorumlanır.

TURŞU
Rüyada turşu insanın çok istediği bir işten beklediği iyi sonuçları alamayacağı, hayal kırıklığı yaşayacağını işaret eder. Rüyada turşu kurmak, haram para kazanacağına işaret eder. Turşuyu kaba koyan kişi mutlu olamayacağı bir evlilik yapacak demektir.

TUZ
Rüyada tuz gören kişi yaşamında bazı değişiklikler yapmak istiyor; ancak çevresindekiler buna izin vermiyor demektir. Rüyada tuz görmek etrafınızda iki yüzlü insanların olduğunu da bildirir.

TÜFEK
Rüyada tüfek kullanmak, akrabanız ya da iyi arkadaşlarınızla aranızda tartışmalar yaşayacağınıza ve kötü haberler alacağınıza yorumlanır.

TÜLBENT
Rüyada herhangi bir tülbent, şeref ve itibara yorumlanır.

TÜNEL
Tünel içinden trenle geçmek, sıkıntılı geçen günlerin sona ereceğine, rahata ve huzura kavuşacağına yorumlanır.

TÜY
Rüyada eline tüy almak, genç bir erkek için; çok istediği bir şeyin elde edileceğine işarettir. Kadınlar için; tüy yeni bir aşk yaşanacağına işaret eder. Rüyada tüy görmek dert ve üzüntüleri üzerinizden atacaksınız demektir. Tavuk tüyü, gereksiz ve size yarar sağlamayacak işlerle uğraştığınızı bildirir. Siyah tüy, aşk yaşamınızda hayal kırıklığı yaşayacağınıza yorumlanır.

Ş Harfi

ŞADIRVAN
Rüyasında şadırvan gören kimse mutlu, huzurlu bir yaşam sürecek, uzun ömürlü olacak demektir.

ŞAFAK
Rüyada şafak söktüğünü görmek refaha, rahatlığa ve mutlu bir yaşama yorumlanır.

ŞAH
Başarılı olması çok zor olan bir işi üstünüze alacak, başarıyla sonuçlandıracaksınız demektir.

ŞAHIN
Rüyada şahin gören kişinin çok dikkatli olması gerekir Aksi taktirde, bazı insanların size kötülük yapacak demektir. Ölü bir şahin görmek, veya bir şahin öldürmek, karşınıza çıkan sorunları aşıp düşmanlınızı alt edeceğinize işarettir.

ŞAİR
Asıl yapmanız gereken işleri yapmayacağınızı, sorumluluklarınızı yerine getirmeyeceğinizi işaret eder.

ŞAL
Rüyada şal görmek, çok yakında arsa ya da bir tarla alacağınıza yorumlanır. Rüyada omzuna şal aldığını görmek bekar bir kadın için yakın bir zamanda evleneceğine işarettir.Evliliğin nasıl olacağını da şalın rengi belirler.

ŞALGAM
Rüyada şalgam görmek, tüm sıkıntıları içinize attığınıza, çevrenizdeki insanlardan yardım istemelisiniz demektir.

ŞALVAR
Rüyada şalvar, giymek için evlenmek ve ile güzel bir aile hayatı demektir. Zengin olmaya ve makamında yükselmeye yorumlanır.

ŞAM FISTIĞI
Rüyasında Şam fıstığı yiyen kişi , boş, gereksiz, yarar sağlamayan işlerle vakit geçiriyor demektir.

ŞAMDAN
Süslü bir şamdan başarı simgesidir. Şamdanda mum yanması dertlerin geride kaldığını haber verir. Üstü değerli taşlarla kaplı bir şamdan büyük bir paranın neden olacağı mutluluktur.

ŞAMPANYA
Rüyada şampanya içmek çok hırslı olduğunu, artık hırsını dizginlemesi gerektiğini işaret eder. Kristal kadehteki şampanya, evlilik veya gönül işidir.

ŞAMPUAN
Saçlarınızı şampuanladığınızı görmek; bazı dert ve sıkıntılardan çok kısa bir süre sonra sıyrılacağınız anlamına gelir. Bol miktarda köpük görmek, hayal dünyasında yaşadığınızı; artık ayaklarınızın yere basması gerektiğini bildirir.

ŞAPKA
Rüyada şapka satın almak, birisinin yardımı ile işlerinin kolaylaşacağına ve başarıya ulaşacağına, bundan dolayı da kazancının artacağına yorumlanır Yeni bir şapka, taşınacağınızın veya işinizi değiştireceğinizin haberidir. Yaşamınızdaki bazı değişiklikler, sizin karlı çıkmanıza sebep olacak. Şapka kaybetmek, işyerinde sıkıntılar yaşayacağınız anlamına gelir.

ŞARAP
Rüyada arkadaşlarıyla beraber içki içmek, güzel vakit geçirmek, çok para kazandıracak bir iş değişikliğine yorumlanır. Yalnız şarap içtiğini görmek, çok sinirlenip üzüleceği bir haber geleceğine yorumlanır. Hediye olarak şarap almak veya hediye etmek, az bir paraya ve iyi şansa işarettir. Arap satın almaksa, çok önemli bir tartışmaya yorumlanır.

ŞARKI
Rüyada şarkı söylemek surette görülürse görülsün kötü haber, göz yaşı ve acı işaretidir.

ŞAŞI
Rüyada şaşı birisini görmek, işlerinizin ve sağlığınızın çok güzel olacağına yorumlanır.

ŞEFTALI
Rüyada olgun şeftali aldığını görmek para kazanmak ve gayri menkul almak demektir. Bekar bir erkek için bu rüya, zengin ve iyi huylu biriyle evlenmek demektir. Şeftalileri ağaçta görmek ise ünlü ve varlıklı bir aileden birisiyle evlenmek anlamındadır. Evliler için rüyada şeftali görmek ev içinde güzel geçim, huzur ve mutluluk işaretidir.

ŞEHİT
Rüyada şehit olmak ya da görmek çevrenizde saygı görecek makamlara yükseleceksiniz demektir.

ŞEHRİYE
Rüyada şehriye çorbası içmek, daha önce hiç tanışmadığınız birinden hem para yardımı göreceksiniz hem de çok önemli tavsiyeler alacaksınız demektir.

ŞEHZADE
Rüyada şehzade görmek, gelecekte çok başarılı olacağınıza yorumlanır.

ŞEKER
Rüyada şeker görülmesi, ferahlığa, sevince, kolay ve rahat bir rızka yorumlanır.Rüyada şeker almak, yemek, eğlenceli bir yaşam, zengin olmak anlamındadır. Çuvallarla dolu toz veya kesme şeker görmek çok fazla para kazanmak anlamındadır. Birine kutuyla şeker ikram etmek bağışta bulunacağınıza yorumlanır.

ŞEKER KAMIŞI
Rüyada şeker kamışı, şeker pancarı görmek, mutluluk sağlayacak, sevindirici bir haber alacağınıza ve bir iyi arkadaşınızın çok ciddi sağlık problemleri yaşayacağına ve önünüze bol miktarda para kazandıracak iş fırsatları geçeceğine yorumlanır.

ŞELALE
Rüyada şelaleye bakmak, kişinin geleceğin etkileyecek, bir tesadüfün yaşanacağına yorumlanır.

ŞEMSİYE
Rüyada yağmur yağarken şemsiye ile yürümek, rüyayı gören kişinin çok zor bir duruma düşmesiyle ona büyük destek sağlayacak iyi bir arkadaşı olduğuna yorumlanır. Rüyada kapalı bir şemsiye güzel bir iş, açık şemsiye büyük güven duymak demektir. Büyük bir plaj veya bahçe şemsiyesinin altında oturduğunu görmek, her türlü dert, tasadan uzak olmak demektir.

ŞERBET
Rüyada şerbet içtiğini görmek malınızın ve de paranızın sağlayacağı imkanlarla ömrünüzün sonuna kadar rahat içinde yaşayacağınızı belirtir. Şerbet dağıttığını görmek ise insanları mutlu edecek davranışlar içine gireceksiniz demektir. Loğusa şerbeti içmek de çocuk sahibi olunacağına yorumlanır.

ŞEYTAN
Rüyada şeytan görmek amaçlarınıza ulaşmak için yaptığınız kötülüklere ve hilelere artık son vermelisiniz anlamındadır. Eğer rüyada şeytanı mağlup ettiğinizi görürseniz, bazı tehlikeleri, zorlukları ve kötülükleri aşmak için yeteri kadar güce sahip olduğunuza yorumlanır.

ŞİİR
Rüyada şiir okumak, yakında bir teklif üzerine yalan yere şahitlik yapacağına yorumlanır Rüyada şiir kitabı alan sevgilisinden haber alır. Şiir okuduğunu görmek duygu ve düşüncelerini açıklayarak istediği kimseyi etkileyecektir.

ŞİLTE
Hayatınızda yeni ve köklü değişiklikler olacak demektir. Şilte almak, yeni bir evliliğe yorumlanır.

ŞİMŞEK
Rüyada gökte şimşek ve yıldırım görmek zorluklarla mücadele edeceğinizi belirtir. Başına veya evine yıldırım düştüğünü görmek, o kimsenin başına bir çok sıkıntı geleceğine yorumlanır. Yine aynı zamanda yağmur yağıyorsa, büyük bir bolluğa yorumlanır.Rüyada şimşek çakması, çok sevineceğiniz bir haber almak demektir. Şimşek çakarken hava aydınlanıyorsa rüyayı görenin geleceği çok iyi olacak demektir.

ŞİRKET
Kötü giden işleriniz, dostlarınızın yardımı ve desteği ile düzelecek demektir.

ŞİŞ
Demir şiş görmek, işleriniz çok iyi olacak, kazandığınız parayla iyice güçleneceksiniz demektir. Birisine şiş batırmak, iki yüzlü insanlarla arkadaşlık edeceğinize işaret eder. Bir yerinizde şişlik olduğunu görmek, sağlık durumunuzun bozulacağına yorumlanır.

ŞİŞE
Rüyada şişe görmek mutluluk ve itibar kazanmak anlamındadır. Eğer şişe kırılmışsa üzüntü ve acı habere yorumlanır. Şişenin kırıldığını görmek eşinizin ya da tanıdığınızın ölümüne işarettir.

ŞİŞMANLAMAK
Aşırı şişmanladığını görmek, yaşamınızda bazı güzel değişimler yapacağınıza yorumlanır. Şişman insanlar görmek, zenginliğe yorumlanır.

ŞÖHRET
Kendini şöhretli bir kimse olarak görmek, davranışlarınızda dikkatli olmalısınız, aksi halde hem siz hem de çevrenizdeki insanlar çok üzülecek demektir.

ŞÖMİNE
Can derdi demektir. Kötü bir olay, moralinizi bozacak, sizi çok üzecek demektir. Eğer şöminede ateş yanıyorsa, bu şansınızın iyi olacağına açılacağına ve işlerinizin yoluna gireceğine yorumlanır.

S Harfi

SAAT
Rüyada saat görmek, kötü haberler almaya işaret eder.; Saati ayarlamak yaşamın gidişinin düzene girmesinin gerektiğine yorumlanır. Saatin sesini duymak bir çağrıya yorumlanır. Rüyada masa veya duvar saatinin çalışması bir, aile yaşamının iyi olacağına işaret eder. Kol saati veya cep saati özel işlerinizin karışık olduğuna yorulur. Saatin durması yada doğru çalışmaması, bir takım problemler çıkacağına yorumlanır.

SABAH
Rüyada insanın sabah olduğunu görmesi, adaklarını, verdiği sözleri yerine getirmesi gerektiğine yorumlanır.

SABAN
Rüyada saban görmek, zenginlik ve refah olarak yorumlanır..

SABUN
Rüyada sabun görmek, genç erkekler için ele para geçmesi ve işlerinde başarılı olacağına yorumlanır. Sabun kalıbını görmek, sıkıntılı ve üzüntülü kimseye yardımda bulunacağına işarettir. Sabunla bir şey yıkamak derttir. Sabunla elbise yıkadığını görmek dertlerinden kurtulmasına yorumlanır. Kalıpla sabun aldığını gören kişi kötü haber alır. Birine sabun veren bir yakınına kırılır.

SAÇ
İnsanın rüyada saçını görmesi uzun olmasına ya servet sahibi olmasına yorumlanır. Rüyada saçının dökülmesi bir yakınınızın sizi sırtınızdan vuracağını belirtir. Saç kesmek veya kestirmek kötü haber almak demektir ve dikkatli olunması gerektiğini bildirir. Saçlarını kazıtan erkek iş hayatında tatsız olaylar yaşar demektir. Rüyada saçını ağarmış olarak görmek gençler için uzun yaşamaya ve güçlü olmaya yorumlanır.Saçın dökülmesi para derdidir. Saçların birden gürleşmesi zenginliktir.Saç taramak, değerli arkadaşlık kuracağına işarettir.; Saç örmek, zengin ise daha da zengin olmaya ve işini büyütmeye yorumlanır. Saçlarını kestiren kadın özel yaşamında değişikliğe gider.

SAÇAK
Rüyada saçak görmek, güçlü birisinin koruması altında olmak demektir.

SAFİR
Kötü giden işleriniz düzelecek, huzura ve rahata ereceksiniz demektir.

SAFRA
Üstlendiğiniz sorumluluklardan kurtulacaksınız demektir.

SAĞIR
Rüyada sağır olduğunuzun görülmesi kötü şeylere yorulur.

SAĞMAK
Rüyada bir hayvanı sağmak, yeni işlere atılacağınıza ve başarılı olacağınıza işaret eder.

SAKAL
Rüyada sakal görmek, çevrenizdekilerin saygısını kazanacak işler yapacaksınız demektir.Sakalınızı kestiğinizi görmek, tüm sıkıntılarınızdan ve dertlerinizden kurtulacaksınız demektir.

SAKATLIK
Rüyada sakatlandığını gören insan bazı konularda çözüm yolu bulamayacak demektir.

SAKIZ
Rüyada sakız görmek çok zor ve bin bir uğraşla kazanılacak bir paraya yorumlanır. Sakız çiğnemek bir dedikoduya işarettir. Sakızın üstüne yapışması iyi değildir; bir insanın huzurunuzu kaçıracağını işaret eder. Sakızı ateşe atmak, bir mal yüzünden başınızın belaya gireceğine yorumlanır. Sakız görmek gereksiz laflar etmek ve dedikodu yapmak anlamındadır. Sakız bulmak veya almak, kötü bir haber alacağınıza yorumlanır.

SAKSAFON
Rüyada saksofon görmek, eğlenceli aşk saatleri geçireceğinizin haberidir.

SAKSAĞAN
Rüyada saksağan görmek, çok korkunç ve tehlikeli bir haber almak demektir.

SAKAT
Bazı hastalıklara yakalanacaksınız demektir. SAKSI: Rüyada saksı görmek, genç güzel bir kızla evlilik , eğer evli ise bol para kazanmak demektir.

SAL
Eğer bir erkek rüyada kendisini sal üzerinde, akıntıya kapılmış görürse, yaşamında ilk başta kötü fakat sonucu çok iyi bir değişiklik olacağına yorumlanır. Aynı rüyayı bir kadın görürse, hiç beklemediği ummadığı bir zamanda aşkta başarı kazanacağına yorumlanır.

SALATALIK
Rüyada salatalık görmek, eşinin çocuk doğuracağına yorumlanır.

SALÇA
Rüyada salça dertlerin azalacağına, işlerinizin iyiye gideceğine yorumlanır. Bir yemeğin üzerine dökülmüş salça, hileli bir durumu,kötülüğü gizlemek demektir.

SALEP
Salep görmek çevrenizdeki insanları etkileyeceksiniz, onların saygısını kazanacaksınız demektir. Salep içmek, sağlık durumunuzun çok iyi olduğuna işarettir.

SALYA
Çok iyi, yardımsever bir insanla tanışacak dost olacaksınız demektir.

SALINCAK
Rüyada salıncak görülmesi, önemli bir konu üzerinde son kararı vermeniz gerektiğini belirtir. Rüyada salıncağa binmek gönül eğlendirici kısa sürecek ilişkilere girecek anlamındadır. Salıncakta sallanmak evli veya bekar için çok önemli bir döneme girildiğini belirtir.

SALYANGOZ
Rüyada salyangoz görmek, işlerinizde yavaş yavaş başarıya ulaşacağınızı işaret eder. Aşkınıza karşılık bulacaksınız , elinize çok fazla para geçecek ve mutlu olacaksınız demektir.

SAMAN
Saman ve samanlık bolluğun, refahın belirtisidir. Elinizi attığınız her işte başarılı olacak, para durumunuzu düzelteceksiniz demektir.Rüyada saman ya da samanlık gören kişi kolay para kazanacak demektir. Samanlığa ot ya da saman doldurmak, onun zengin olmaya yorumlanır.

SANCAK
Rüyada askeri bir sancak görmek, çok para kazanacağınız bir iş gezisine gideceğinizi işaret eder.

SANDAL
Rüyada genç bir erkeğin kendini sandalda görmesi, dostu sandığı bir kişi tarafından ihanete uğrayacağına ve çok zor durumda kalacağına yorumlanır. Sandalla gezinmek, istediğiniz şeyleri elde edecek ve muradınıza ereceksiniz demektir. İleri yaşta birisi için bu rüya büyük para kaybı nedeniyle daha basit bir yaşama mecbur olacak anlamındadır. Genç bir kadın için, yeni ve güzel bir aşk yaşayacağına yorumlanır.

SANDALYE
Rüyada sandalye satın alan veya sandalyede oturan, işinde ilerler,başarılı olur demektir. Bekar bir kadın için, makam sahibi birisiyle evliliğe yorumlanır. Çalışan kadın için bu günkü durumundan daha başarılı olur üst makamlara çıkar demektir. Bir kimsenin hareketsiz sandalyede oturduğunu gördüyseniz, yakında bu kimsenin ölüm haberini alacaksınız demektir.

SANDIK
Sandık, nereden geldiği belli olmayan kısmettir. Rüyayı gören bekarsa, kısa zamanda evlenir. Rüyada türlü eşyayı sandığa yerleştiren kendine ev alacaktır.Rüyada içi dolu sandık görmek, zenginliğe işaret eder. Dolu bir sandık satmak veya başkasına vermek, gizli olayları ortaya çıkaracağına yorumlanır. başkalarına ait sandığını açmak, evlenemeyeceğinize yorumlanır. Boş sandık kıymetsiz şeylerle ilgilendiğinize, işaret eder. Kırık sandık, yakında gelecek güzel bir habere işarettir. Boyalı ve işlemeli sandık, çok güzel ve mutlu bir hayat yaşamaya işarettir. Demir sandık, yüksek makamlara yükselmeye işarettir. Tahta sandık, yakında bir evliliğe yorulur. Kapağı kapalı sandık, üzüntüye yorumlanır.

SANIK
Rüyasında sanık olduğunu gören kimse, düşünmeden yaptığı davranışlar nedeniyle başı dertten kurtulmayacak demektir.

SAPAN
Olaylara gösterdiğiniz ani nedeniyle etrafınızdaki insanları incitiyorsunuz demektir.

SARAY
Bir kimsenin kendini bir sarayda görmesi genç bir erkek için, işindeki gayretlerinden dolayı umulmadık bir ödüle yorumlanır.Orta yaşlı biri içinse yeni ve çok para kazanacağı bir işe başlamasına yorumlanır. Bir kadın için kendisinin çok zevk alacağı çok neşeli bir toplantıya yorumlanır.

SARDUNYA
Rüyada sardunya uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınızı misafir edeceğinize işaret eder.

SARI
Rüyada sarı renkte elbise giymek, hastalığa yorumlanır.

SARIK
Toplumun önde gelen insanlarla bir arada olunacağına, onların bilgilerinden ve tecrübelerinden yararlanacağınıza işaret eder.

SARHOŞ
İşlerinizin kötü gitmesi aileniz içinde huzursuzluğa neden olacak demektir.

SARMISAK
Rüyada sarmısak görmek dertli bir dönemden sonra, eliniz para geçecek ve maddi dertten kurtulacaksınız demektir. Kadınlar için bu rüya, yakında bir evlilik olduğunun habercisidir.

SARNIÇ
Elinizi çabuk tutmadığınız için önemli bir iş fırsatını kaçıracağınıza işaret eder.

SATIR
Rüyada satır görmek, üstüne aldığı işi başarıyla sonuçlandıracak diye yorumlanır.

SATRANÇ
Rüyada satranç oynamak, yolculuğa çıkmaya veya yarar getirmeyen işlerle uğraşmaya işaret eder. Ayıca iş hayatında ve sağlıkta da birtakım sıkıntılar yaşanacağına yorumlanır. Eğer oyunu kaybettiğinizi gördüyseniz, birçok dertle uğraşacaksınız demektir. Oyunu kazanmak ise, sorunların üstesinden gelineceğine yorumlanır.

SAVAŞ
Rüyada savaşı kazanmak, başarının haberidir.İnsanlarla bazı kavgalara tutuşacaksınız; fakat siz kazanacaksınız demektir.

SAYFA
Yaptığınız hataların farkına varacağınızı, pişmanlık duyacağınızı işaret eder. Sayfadan bir şey okuduğunu görmek, bol paraya kavuşacağınıza yorumlanır.

SAYI
Rüyada çift rakamlı sayı, iyiye, tek rakamlı sayılar ise kötüye yorumlanır. Büyük rakamlı sayılar ise para kazanmak demektir. SAZ: Rüyada saz çalındığının görülmesi, mutluluk verecek bir haber alınacağına ve rahatlayacağınıza yorumlanır.

SAZAN BALIĞI
Rüyada sazan balığı görmek iyi şeylere işaret eder. Mutluluk getirecek bir habere, bol paraya ve üne yorumlanır.

SAZLIK
Rüyada sazlık görmek, dert içine düşüleceğine ve bu dertten bir iyi arkadaşınızın yardımı sayesinde kurtulacağına yorumlanır.

SEBZE
Rüyada yeşil olan her sebze ve bununla ilgili bütün rüyalar, çok güzeldir. Rahat ve huzurlu bir hayatı haber verir. Domates uzaktan güzel haberler alınacağına yorumlanır.

SECCADE
İyi huylu ve güzel bir insanla evlilik yapılacağına işaret eder. Seccadede namaz kıldığını görmek, hacca gitmeye yorumlanır.

SEDYE
Rüya da sedye görmek, sağlığınızın ciddi bir şekilde bozulacağına işaret eder. Sedyeden kalkmak da önemli bir hastalığınızın iyileşeceğine yorulur.

SEL
Rüyada sel görmek gören kişinin, düşmanlarının saldıracağına yorumlanır ve dikkatli olması gerektiği işaret edilir. Rüyada sel evlilik hayatında birtakım sıkıntılar yaşanacağını işaret eder. Bu rüya işinizden istifa edeceğiniz ya da sağlığınızın bozulacağı demektir.

SELVİ
Başınıza kötü bir olay geleceğine işaret eder. Selvi ağacı dikmek

SEMER
Rüyada semer görmek, genellikle evliliğe ve bir eş sahibi olmaya yorulur.

SENET
Rüyada senet veya evrak imzaladığını gören genç bir erkek için , ilerde çok üzüleceği ve pişman olacağı bir mektup yazacak demektir. Orta yaşlı birisi için ibu rüya iş hayatında güven duyulmayan bir çalışan olduğuna yorumlanır. Genç kız için, bu rüya ani bir evliliğe; evli olanlar içinse başka bir eve taşınmaya yorumlanır.

SEPET
Dolu bir sepet görmek veya taşımak, yakında büyük başarılar kazanacağınızı haber verir. Boş bir sepet, üzüntü ve sıkıntıların işaretidir.

SERAP
Rüyasında serap gören, kişinin gerçekleşmesi imkansız hayalleri var demektir.

SERÇE
Rüyada serçe görmek, yakında doğacak erkek çocuğuna yorumlanır. Serçe yakaladığını görmek, çok iyi bir çocuğunuz olacağına işaret eder.

SERGİ
İşlerinizde başarılı olacaksınız, kazandığınız parayla mülk alacaksınız demektir.

SERVET
Rüyasında bir servete sahip olduğunu görmek, tanımadığı insanlarla ilişkilerinde dikkatli olmasının gerektiği konusunda haber verir.

SES
Rüyada insanın bir takım garip sesler duyması fakat sesleri tanıyamaması, kendisini ilgilendiren bir sorun hakkında pek doğru olmayan bir haber alacağına yorumlanır.

SEVGİLİ
Rüyada görülen sevgili, gerek kız gerek erkek olsun, güzel bir evliliğe yorumlanır. Eski bir sevgili görmek ise uzun zamandır Şyemediği bir borç nedeniyle sıkıntıya düşeceğini belirtir. Evliler için eski sevgiliyi rüyada görmek, aile huzurunuzun bozulacağına yorumlanır.

SEVİŞMEK
Rüyada seviştiğinizi görmek, güvendiğiniz bir insanın size tuzak hazırladığına işaret eder.

SIĞIR
Rüyada sığır görmek. Çok güzel bir hayat yaşayacağınıza, verdiğiniz emeklerin karşılığını alacaksınız demektir. Sığır eti yemek, helal yollardan, çok para kazanacağınıza yorumlanır.

SINAV
Rüyada sınavda olduğunu görmek, geleceğinizin çok iyi olacağına işaret eder.

SIRAT
Rüyada sırat köprüsünü görmek veya onun üzerinde yürümek, her türlü yolculuğa yorumlanır. Köprüden geçerken, ayağının kaydığını görmek, büyük bir işe atılacağına ve bu işte büyük başarılar kazanacağına yorumlanır.

SIRTLAN
Kötü huylu bir kadınla karşılaşılacağına işarettir. Kendini sırtlanla beraber görmek böyle bir kadınla evleneceğinize, ama bu evliliğin kısa süreceğine yorumlanır.

SİGARA
Rüyada kendisini sigara içerken görmek, bir erkek için, karşılaşılacak bir çok zorluktan sonra başarıya ulaşılacağını belirtir. Orta yaşlı ise, bozmak zorunda kalacağı iyi bir arkadaşlığa işaret eder; Bekar bir kız rüyada sigara içmek varlıklı bir kişiyle evleneceğine işaret eder. Evli veya çalışkan bir kadın için üzüntülü ve sıkıntı verici günlerin yaklaştığına yorumlanır. Sigara almak yeni planlar içerisinde olduğunuzu işaret eder.

SİHİRBAZ
Hayatınızda bazı yenilikler yapacağınıza işarettir. Bu yenilikler etrafınızdaki insanları çok şaşırtacak demektir.

SİĞİL
Rüyada siğil çıktığını görmek, işlerinizin iyi olacağına, malınızın sürekli artacağına işarettir.

SİKKE
Rüyada altın sikke görmek, sağlığınızın bozulacağına işaret eder. Gümüş sikke görmek, sevdiklerinizle hoş vakit geçireceğiniz bir toplantıya yorumlanır.

SİLAH
Rüyada silah görmek, kuvvete ve düşmanları alt etmeye ve zafer kazanmaya yorumlanır. Silahı olduğu halde kullanamıyorsa onun olgunluğuna ve muradına erişmesine yorumlanır.

SİNCAP
Çok güzel bir hayvandır ve mutluluğu haber veriri. Gerçekten iyi dostlara sahip olacak ve işlerinizde daima başarılı olacaksınız demektir.

SİNEK
Rüyada sinek gören kişi bir bulaşıcı hastalığa yakalanır. Rüya kadın gürenin aşk hayatının alt üst olacağına işarettir.

SİNEMA
Rüyada sinema ile ilgili bir şey görmek, sevdiğiniz insanlarla güzel vakit geçireceğinize işaret eder.

SİNİ
Yakında evleneceğinize işaret eder. Sini almak ev içinde, eşinizle bazı problemler yaşayacaksınız demektir.

SİRKE
Rüyada sirke görmek, bir iyi arkadaşınızla aranızın hiç gereksiz yere açılacağına yorumlanır.

SİS
Rüyada kendisini sis içinde yürürken görmek, dostlarınızın size yardım edeceğime işarettir. Rüyada ev içini sisli görürse, bazı anlaşmazlıklarla, ilginç şaşırtıcı olayların gerçekleşeceği ve bir tehlikenin yaklaşmakta olduğuna haber verir.

SİYAH
Siyah renk, paraya yorumlanır. Bir insanın rüyada siyah giymesi paraya, acıya hüzne yorumlanır.

SOBA
Rüyasında soba yakında gerçekleşecek evliliğe yorulur. Rüyasında soba satmak gören kimsenin işleri kötüye gidecek demektir. Soba yakmak, yeni atılacağınız işten çok kazançlı çıkacaksınız demektir.

SOFRA
Rüyada sofra görmek, sevinmek ve mutlu olmak anlamındadır. Sofra bezi görmek uzun sürecek bir yolculuğa çıkacağınız ve rahata yorumlanır.

SOĞAN
Rüyada soğan gören kişi için kaygı verici ve üzüntülü bir durum var demektir.

SOLUCAN
Çevrenizde kötülüğünüzü isteyen insanlar var demektir. Solucan öldürdüğünü görmek, düşmanlarınızı alt edeceğinize işaret eder.

SOPA
Rüyada sopa görmek, para sıkıntısı çekmeyeceğinize, rahat bir yaşam süreceğinize işaret eder.

SÖĞÜT
Arkadaşlarınızın iyi insanlar olmadığını, onlarla arkadaşlık etmenin size zararı dokunacağını belirtir.

SPOR
Rüyasında spor yapan kişinin sağlık durumunun iyi olduğuna ve uzun ömürlü olacağına yorumlanır.

SU
Rüyada görülen su, güzel bir yaşam ve iyi bir rızkla yorumlanır. Bir kimsenin evinden su çıktığını görmesi, zenginliğe ve iyiye yorumlanır. Sıcak su içmek, çok fazla üzüntü ve sıkıntı çekileceğine işaret eder. Suyu emmek, maddi sıkıntı içinde olmak anlamındadır. Bulanık suyun bir yere akması veya içilmesi, rüyayı görenin hastalanılmasına yorumlanır. Sudan içilmesi, para sıkıntısının olmayacağına rahat bir yıl geçirileceğine yorumlanır.

SUBAY
Rüyada subay görmek etrafınızdan saygı göreceğiniz makama yükseleceğinizi belirtir.

SUCUK
İşleriniz yüzünden çok yorulduğunuzu, biraz dinlenmeniz gerektiğini işaret eder.

SUSAM
Rüyada susam görmek, zengin olmak ve her geçen gün zenginliğin artmasına işarettir.

SÜLÜK
Bir kimsenin sizden yararlanmak için sürekli peşinizde olduğunu bildirir.

SÜLÜN
Çok güzel ve iyi huylu birisine aşık olacağınıza işarettir.

SÜMBÜL
Rüyada sümbül görmek, servet ve saygın bir kişi olacağının işaret demektir.

SÜPÜRGE
Bir kadının süpürge ile bir yeri süpürmesi, çok mutlu olacağına ve rahat bir yaşam süreceğine işaret eder.

SÜT
Rüyasında süt işlediğini gören bir erkek için bu rüya kendisini görmesi, iş yaşamında korkak davranması ve yeterince tecrübeli olmadığı için para kaybedeceğine işarettir. Orta yaşlı birisi için bu rüya zor bir işe sahip olduğunu ve başarılı olmak için mücadele etmesi gerektiğini belirtir. Olgun bir kadın içinse umulmadık ve çok mutlu edecek bir misafirin geleceğine yorumlanır. Rüyada süt sağdığını görmek , para kazanacak yolların bulunacağına işarettir. Süt içmek mutluluğun ve başarının işaretidir. Süt dökmek, yakın bir arkadaşınızın yüzünden zarara uğrayacağınızı bu duruma çok üzüleceğinizi belirtir.